26 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Antandros Antik Kenti’nde 2.400 Yıllık Mezar Ortaya Çıkarıldı

2000 yılında yüzey araştırması ile başlayan  Antandros Antik Kenti kazılarının bu yılki çalışmalarında 2.400 yıllık pitos mezar ortaya çıkarıldı.

Mysia ile Troas arasında stratejik bir konumda yer alan Antandros Antik Kenti, günümüzde Balıkesir ilinin Edremit ilçesinin Altınoluk Mahallesi’ne 2 km. uzaklıkta yer alıyor.

2007 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile başlayan kazı çalışmalarının 21. dönem çalışmaları başladı.

ANKA haber ajansından Aysun Firik’in haberine göre; Altınoluk Mahallesi’nde Kazdağları’nın eteklerinde milattan önce 10. yüzyılda kurulduğu düşünülen, bazı kaynaklara göre tarihi milattan önce 2 bin yılına kadar uzanan Antandros Antik Kenti‘nde, 2400 yıllık Pitos Mezar bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin ana sponsorluğunda antik kentte yürütülen 21. dönem kazılarında tespit edilen biri 2400 yıllık Pitos ve diğeri 2200 yıllık olduğu tahmin edilen inüvasyon olarak tabir edilen doğrudan toprağa gömülmüş mezarlar gün yüzüne çıkarılıyor.?

Kazı Başkanı Prof. Dr. Gürcan Polat, “Bu yılki kazılara 2 Temmuz’da başladık. İki farklı alanda çalışıyoruz. Bunlardan biri Roma Villası, bir diğeri de nekropolis. Pandemi döneminde küçük bir ekip ile geldik. Ama yine de aynı yoğunluk ile çalışıyoruz” dedi.

Prof. Dr. Polat 2 bin 400 yıllık mezarın açılması ile ilgili çalışmalar hakkında da “Şu an bulunduğumuz alan nekropolis çalışmalarının olduğu bölüm. Arkadaşlarımız bir pitos mezar açıyorlar. Milattan önce 4. Yüzyıla ait olduğunu düşünüyoruz. Daha henüz buluntusunu ele geçiremedik. Sadece bir bireyin olduğu anlaşılıyor. Bunun yanı sıra yan tarafta bir çalışma alanımız daha var. Yine nekropolise yönelik. Orada da inüvasyon bir mezar, doğrudan toprağa gömülmüş bir mezar var” diye konuştu.

Antandors kazı alanında nekropolisin büyük bir önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Polat, “Biz Antandros’un nekropolisiini çok iyi biliyoruz. 21 yıldır kazıyoruz. Milattan önce 725’lerden, milattan sonra birinci yüzyılın ortalarına kadar sürekli nekropol alanı olarak kullanılmış. Burada çok farklı gömü geleneklerini bir arada görmek mümkün. Bu nedenle de Türkiye’de aslında baktığımızda yegane örnek bu alan olarak değerlendirebiliriz” dedi.

Banner
Benzer Yazılar

Syedra antik kentini ziyaret edenler, popüler Roma oyunu “12 İşaret”i oynuyorlar

20 Kasım 2024

20 Kasım 2024

Antalya’nın Alanya ilçesinde bulunan Syedra Antik Kenti’nde, Romalıların popüler oyunu ’12 İşaret’ (ludus duodecim scriptorum) ziyaretçilere tanıtılıyor. “12 İşaret” oyunu...

İzmir Arkeoloji Müzesi “Görmediklerinizi Göreceksiniz” Projesine Bir Prenses Kemeri İle Başladı

21 Ocak 2021

21 Ocak 2021

İzmir Arkeoloji müzesi “Görmediklerinizi Göreceksiniz” adı altında başladığı projede bugüne kadar depolarındaki görülmemiş eserleri sergileyecek. Projeye ilk olarak Urartu Krallığından...

Sibirya’da Dünyanın En Eski Kaleleri Keşfedildi

9 Aralık 2023

9 Aralık 2023

Berlin Freie Üniversitesi’nden arkeologlar, uluslararası bir ekiple birlikte Sibirya’nın uzak bir bölgesinde müstahkem tarih öncesi yerleşimleri ortaya çıkardılar. Araştırmalarının sonuçları,...

Gazze Şeridi’nde bir çiftçi 4.500 yıllık Kenan tanrıça heykeli buldu

25 Nisan 2022

25 Nisan 2022

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Khan Yunus şehrinde bir çiftçi, arazisinde çalışırken 4.500 yıllık Kenan tanrıça heykeli buldu. Turizm ve Eski Eserler...

Esatlı Kaya Yazıtları, Türk Göçlerinin Anadolu’ya Bilinenlerden Daha Önce Gerçekleştiğini Ortaya Koyabilir

31 Mart 2025

31 Mart 2025

Türk kavimleri, Orta Asya olarak bilinen topraklardan batıya doğru bir göç dalgası başlattı. Batıya doğru iki büyük koldan göç eden...

Tarih öncesi dönemde anneler, çocuklarına ebeveynlik yapma konusunda bizimden çok daha yetenekliydi

24 Kasım 2021

24 Kasım 2021

Avustralya Ulusal Üniversitesi’nin (ANU) yakın tarihli bir araştırmasına göre, eski kültürlerde yeni doğan bebeklerin ölüm oranı, yetersiz sağlık bakımı, hastalık...

İngiltere’de yol çalışması sırasında Demir Çağı yerleşimi bulundu

21 Aralık 2021

21 Aralık 2021

İngiltere’de Upton A 38 yol çalışması sırasında 2250 yıllık Demir Çağı yerleşimi bulundu. Keşif, Worcestershire County Council tarafından Upton A38...

Domuztepe Höyüğü kazılarında 7 bin 600 yıllık damga mühür ortaya çıkarıldı

12 Ekim 2022

12 Ekim 2022

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin başkanlığında devam eden Domuztepe Höyüğü kazılarında 7 bin...

Abu Dabi’nin Ghagha adasında 8500 yıllık yapılar keşfedildi

18 Şubat 2022

18 Şubat 2022

Abu Dabi’deki arkeologlar, Ghagha adasında 8500 yıldan daha eski – daha önce düşünülenden en az 500 yıl önce – bilinen...

Mahkeme, Kıbrıs Vadisi için verilen statü değişikliği kararını iptal etti

24 Nisan 2022

24 Nisan 2022

Ankara’nın doğa harikası Kıbrıs Vadisi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği statü değişiklik kararını mahkeme iptal etti. Mimarlar...

Arkeologlar, Orkney’de “şaşırtıcı” olarak tanımladıkları 5.000 yıllık bir tahta parçası buldular.

11 Ağustos 2021

11 Ağustos 2021

Arkeologlar Orkney’de şaşırtıcı keşifler yapmaya devam ediyor. Organik materyalleri bulmak oldukça zor olsa da arkeologlar Orkney’de 5.000 yıllık bir tahta...

İskitler Sadece Göçebe Bir Halk Değildi, Yerleşik Hayatta Sürdüler

11 Mart 2021

11 Mart 2021

Göçebe ve savaşçı bir halk olarak tanıdığımız İskitler uzun zamandır gizemini koruyan halklardan biridir. Bir çok halkın köken arayışında sahiplenmiş...

Kayıp Atlantis Kıtası Ege Denizi’nde Olabilir mi?

21 Aralık 2020

21 Aralık 2020

Gizemini koruyan efsanevi iki kayıpk ıtası Atlantis ve Mu için lokalizasyon çalışmaları devam ediyor. Kayıp kıta Atlantis‘in, günümüz Yunan adalarından...

Jiroft Uygarlığı: Mezopotamya’nın Gizemli Rakibi

26 Mart 2025

26 Mart 2025

Güneydoğu İran’daki son arkeolojik keşifler, özellikle yaklaşık 5.000 yıl önce gelişen Jiroft Uygarlığı olmak üzere, erken uygarlıklara dair anlayışımızı yeniden...

Novgorod’da huş ağacı kabuğu mektubu bulundu

27 Aralık 2021

27 Aralık 2021

Günümüzde kullandığımız kağıttan önce yazı yazmak için huş ağacının kabuğunun iç tabakası kullanılıyordu. Araştırmacılara, huş ağacı kabuğu mektupları o devirler...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]