İstanbul, tarihin her devrine ait birçok izleri içinde barındırıyor. Yarımburgaz mağarası ve Megaralıların günümüz Kadıköy ilçesinde kurdukları ilk yerleşim olan “Khalkedon” ile tarih öncesine ulaşılırken, neredeyse her karış toprağında Byzantion, Roma, Doğu Roma (Bizans) ve Osmanlı İmparatorluğu medeniyetlerinin varlıklarını görebiliyoruz.
Kıtaları birbirine bağlayan zengin açık hava müzesi İstanbul’da 2008 yılında bir arkeoloğun “burada bir şey yok” dediği yerde Bizans dönemi mimari yapının varlığı ortaya çıktı.
İHA’da yer alan habere göre; Fatih ilçesinde üç katlı bir apartmanın altında Bizans dönemine ait kilise kalıntıları görenleri şaşkına çeviriyor.
Laurentius Kilisesi’ne ait bir sarnıç olduğunu ve kilisenin daha sonra Şeyh Murad Mescidi’ne çevrildiğini belirten Doç. Dr. Hasan Ferudun Özgümüş, buranın Bizans İmparatorluğu döneminde İstanbul’da yaşanan su sorunundan dolayı sarnıca çevrildiğini ifade etti.
“Laurentius Kilisesi’nin alt yapısı sarnıç haline getirilmiş”
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Hasan Ferudun Özgümüş, sarnıç hakkında şu bilgileri verdi:
“Burası Lavyertus Kilisesi’nin alt yapısı ve sarnıç olarak yapılmamıştır. Çünkü Bizans yani Doğu Roma döneminde İstanbul’da su sorunu olduğu için çok sarnıç var. Bazı alt yapılar sarnıca çevriliyor. Bu da onlardan bir tanesi. 12. yüzyıl Laurentius Kilisesi’nin alt yapısı sarnıç haline getirilmiş. Var olan kilise daha sonra direkt camiye çevrildi. Şeyh Murat Mescidi olarak kullanıldı.”
“Bu bir katliamdır”
“İki tane eski ev yapılmıştı üstüne. 2000 senesinde bu evlerden biri yıkılmıştı, diğeri ise şu an ev duruyor. 2008 yılında bir arkeoloğun ‘burada bir şey yoktur’ diyerek onun raporuna dayanarak bunu yıktılar. Üzerine de apartman yapıldı. Bu bir katliamdır. Çok önemli bir eserimiz yok olup gitti. Kemerleri temizleyip arkalarına gidebilsek başka kalıntılar da çıkar.”