Agrigentum Tiranlığı günümüzde Sicilya’nın güneybatısında Sicilya Özerk bölgesinde bulunan Agrigento il sınırları içindedir.
Phalaris (MÖ 570-549) Agrigentum kentinin bilinen en ünlü tiranıdır. Ordusunu paralı askerlerle güçlendirerek sınırlarını Himera kentini de içine alacak şekilde genişletmiştir.
Kentin inşa planlarını onun yaptırdığı ve zamanının en gösterişli şehrini imar ettiği düşünülmektedir. Kendisinden sonra gelen bütün tiranların onun yolundan gittiği söylenir.
Atinalı pirinç dökümcüsü ve saray heykeltraşı olan Perilaus (Perillos), yeni eserini göstermek için Tiran Phalaris’e getirir.
Bu bir boğanın parlak pirinçten kopyası, ama sıradan bir heykelden çok daha fazlasıdır..! Yüzsüz yapılmış içi boş bu boğanın yan tarafında bir kapağı bulunmaktaydı. Kurban bu boğanın içine konuluyor ve boğa altta yanan ateşten kırmızıya dönene kadar metalin sıcaklığı ile kavruluyordu. Boğanın baş kısmında Perilaus’un (Perillos) tasarladığı çeşitli borular ve düdük benzeri bazı karmaşık aletler yerleştirilmişti. Bu aletler sayesinde kurbanın sesi kızmış bir boğa böğürmesini andıran bir sese dönüşüyordu.
Tarihçi Diodorus Siculus, Perilaus’un şunları söylediğini yazdı:
“Ey Phalaris, bir adamı cezalandırmak istersen, onu boğanın arasına kapat ve altına ateş yak, iniltileriyle boğanın böğürdüğü sanılacak ve acı çığlıkları burun deliklerindeki borulardan geçerken size zevk verecek. ”
Phalaris, heykeltraşın bu anlatımından çok etkilenmiş olsa gerek, ondan bu ses düzenini göstermesini ister. Perilaus boğanın içine girince de kapağı kapatır ve ateşi yakar. İcadın ses sistemini de böylece gerçek ustasından öğrenmiş olur.
Neyse ki yüce tiran ölmeden Perilaus’u boğadan çıkartır. Muhtemelen bir ödül alacağını düşünen heykeltraşı ise bir uçurumdan aşağı attırır.
Tiran Phalaris’in, bu boğa ile kaç kişiyi öldürdüğü tarihi kayıtlara geçmese de aynı icadın Roma döneminde oldukça rağbet gördüğü bellidir.
Söylentilere göre Telemachus tarafından tacı elinden alınan Phalaris kendi sipariş ettirdiği bu boğa içerisinde yanarak can verir.
Herodot, antik Yunan’da pirinç boğa içinde kızartılmanın iyi bilinen bir işkence yöntemi olduğundan bahseder. Boğa içinde işkencenin sorgulamadan ziyade bir idam şekli olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Hristiyan efsanelerinde de bu şekilde öldürülmüş insanlardan bahsedilmektedir.