19 July 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

İstanbul’un İlk Ev Sahipleri Gerçekten Yunanistan’dan Gelen Megaralılar mı?

İstanbul’un ilk kuruluşu denildiği zaman akla ilk gelen çeşitli efsanelerle düzenlenmiş Yunanistan’dan gelen Megaralılara ait hikayelerdir. Tarihsel anlatımlar efsanelerden hoşlanmış olmalı ki bir yer kurulurken, yıkılırken ya da o yerin başına bir şey geliyorken hep bu anlatımlardan yararlanılmıştır.

Bunlara en güzel örneklerden biri Khalkedon bugün ki adıyla Kadıköy’ün “Körler Ülkesi” olması gibi… Kadıköy’ün “Körler Ülkesi” olması hikaye olarak mantığa çokta yatkın değildir. Nitekim insanların tamda hedeflediği verimli toprakların ve bugün kurbağalı dere denilen mevkii de kurulmuş olması hikayenin tam tersine tamamen planlı ve bilinçli bir seçim olduğunu göstermektedir. Nitekim buraya yerleşenlerin burada ki geniş ve verimli topraklarından yararlanmak tarım yapan yerleşikler için oldukça akıllı bir seçimdir. Yerleşimcilerin tarım konusunda tecrübeli oldukları bile düşünülebilir. (Dere kenarında kurulmuş olması sulamayı kolaylaştıracağı da hesaba katılmıştır.)

Khalkedon’ a yerleşenlerin neden karşı yakadaki, Byzantion yerleştiği yeri almadıkları konusunda eleştirilere maruz kalması acaba bu yerde Byzantion da zaten hali hazırda yerleşiklerin olması olduğu gerçeğini örtmek için midir?

İstanbul’un yerleşik düzenini MÖ.675 kadar geç bir tarihe tarihlendirmek! Acaba kasıtlı bir öne çekme midir diye düşünülmelidir. Anadolu’da yakın zamana kadar Neolitik dönemin bulunmadığını söyleyen düşünenler ile İstanbul tarihini öne çekenler aynı kişiler midir? Diye sormak sanırım yanlış olmayacaktır.

Sultanahmet meydanında bulunan insan yüzlü cam boncuk. MÖ. 5 yy.

İstanbul’un ilk yerleşimlerine dair bilgilerimiz her geçen gün artmaktadır. Özellikle son zamanlarda tesadüfen keşfedilen eserlerin buna katkısı oldukça büyüktür. Yenikapı ve Sultanahmet’te alt yapı çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen kazılarda İstanbul’un yerleşim tarihini MÖ.6500 neolitik döneme kadar geri götürmüştür.

İstanbul’un sahip olduğu yoğun ve düzensiz yapılaşmanın neticesinde suriçi ve diğer bölgelerde derinlemesine kazılar yapılabilecek alanların olmaması birçok eski yerleşmenin yerinin bulunmasını zorlaştırmıştır.

Ayasofya ve Sultanahmet civarında demir çağına ait bulguların burada yaşamış olduğu ve bu bölgenin esas sahibi olduğu düşünülenler Thrako-Frigler’dir. Byzantion önce Thrakion bu bölgedeydi.

Aya İrini’de gerçekleştirilen kazılarda bulunan gri renkli çanak çömlek parçalarının bu bölgede Byzantion’dan önce yerleşim olduğunun kanıtıdır.

Prof. Dr. Afif Erzen hocamızın da eski bir makalesinde bu kazıların neticeleri hakkında yazdığı makalenin bugüne kadar çok dikkate alınmadığını da özellikle belirtmek isteriz. Tarihi yarımadanın antik Thrakya’nın bir parçası olduğu gerçeğini de hatırlatmakta fayda vardır.

Efsaneler yerine  arkeolojik ve bilimsel bulguların ışığında ilerlemek Dünya tarihinin doğru yazılması için daha güvenilir kaynaklar ve ispatlardır.

Thrako-Frig kökenli halkların erken demir çağı (Mö.1200-1000) Sultanahmet (At meydanı) düzlüğünde Megaralılar gelene değin (MÖ. 7 yy.) bu bölgede yaşıyor olma olasılıkları dikkate alınması gereken önemli bir olasılıktır.

Öne çıkan gelişmeler ışığında İstanbul’un Megaralılardan önce yerleşime sahip olduğu daha derinlemesine çalışılması gereken bir konudur. Zaten böyle bir bölgede daha erken dönemde yerleşim olmaması gibi bir ihtimalin olmayacağı aşikardır.

Bugüne dek gözardı edilen bir başka konuda Byzantion’u kurduğu söylenen komutanla ilgilidir. Yine afif erzen yıllar önce yazdığı makalesinde özellikle bu konuya değinmiş ama gözardı edilmiştir. Afir Erzen Byzas adının Thrak kökenli olduğuna özellikle değinmiştir. Kentin kurucusu olarak aktarılan bu isim Thrak kökenlidir.

Tarihin gerçekleri arkeoloji gibi bir bilimin elleriyle ortaya çıkarma gibi bir yeteneği vardır. Zamanla bu kuruluşun gerçek hikayesini de bizlere yazma fırsatını vereceğine eminim.

Kaynak: Dönmez,Ş. 2017, “Şehr-i Istanbul’un Kuruluş Ezberlerine Arkeoloji Darbesi”, Tarih Dergisi, S:34

 

Banner
Benzer Yazılar

Fatih Sultan Mehmet’e Ait Fermanın Geri Getirilmesi İçin Girişim Başlatıldı

13 Ekim 2021

13 Ekim 2021

Yasadışı yollarla ülke dışına çıkarılan Fatih Sultan Mehmet’e ait fermanın Türkiye’ye getirilmesi için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından girişim başlatıldı. Londra’da...

Bir Orta Çağ Tersanesinin Kazısı Sırasında Roma Merkür Başı Keşfedildi

24 Şubat 2024

24 Şubat 2024

İngiltere’nin güneydoğusunda yer alan Kent’teki Smallhythe Place bölgesindeki bir Orta Çağ tersanesinin kazısı sırasında Roma Merkür başı keşfedildi. Bir Roma...

3 bin 300 yıllık Hitit Barajı Dünya Sulama Yapıları Mirası Listesi’ne eklendi

25 Kasım 2024

25 Kasım 2024

Anadolu’nun kadim medeniyetlerinden Hititler tarafından inşa edilen ve dünyanın en eski sulama sistemlerinden biri olarak kabul edilen Gölpınar Hitit Barajı,...

21 Aralık Kış Gündönümününde Gündoğumunu Stonehenge’de Canlı İzleyebilirsiniz

18 Aralık 2020

18 Aralık 2020

Bu sene 21 Aralık kış gündönümünü Stonehenge’de izlemeye ne dersiniz? English Heritage’ten yapılan açıklamalar doğrultusunda bu sene 21 aralıkta gerçekleşecek...

Ani Ören Yeri’nde Bulunan Harabe Ebu’l Manuçehr Camisi İbadete Açılıyor

4 Ocak 2022

4 Ocak 2022

Türkiye’de skandal restorasyon çalışmalarına sıklıkla tanık olduk. Aslını korumayı bırakalım bu restorasyon çalışmaları ile nevi şahsına münhasır yeni eserler üretildiğini...

Yunanistan’da 1.600 yıllık Roma döneminden kalma şarap dükkanı ortaya çıkarıldı

30 Ocak 2024

30 Ocak 2024

Wilfrid Laurier Üniversitesi’nden Scott Gallimore ve Austin Koleji’nden Martin Wells liderliğindeki bir ekip, Yunanistan’ın güneyindeki Sikyon antik kentinde, ani bir...

Çalışma, Fars platosunun Afrika’dan erken insan göçü için çok önemli bir merkez olarak ortaya çıktığını gösteriyor

29 Mart 2024

29 Mart 2024

60.000 ila 70.000 yıl önce, türümüz Homo sapiens Afrika’dan ayrıldı ve dünya çapında yeni yerleşim alanları bulmaya başladı. 70.000 ila...

2.000 yıllık antik bir “aynalık” Çin’deki aristokrat yaşama ışık tutuyor

18 Mayıs 2022

18 Mayıs 2022

Pekin’deki arkeologlar, Han Hanedanlığı döneminde yüksek soylular tarafından sevilen 2.000 yıllık bir aynalık başarıyla yeniden oluşturdular. Aynalık, öğrencileriyle etkileşime giren...

Mezarlıkta keşfedilen 600 yıllık Papalık boğası

10 Mayıs 2023

10 Mayıs 2023

Papalığın güç, otorite ve iktidarını göstermek için kullandığı Papalık Boğası mührü bir Orta Çağ mezarlığında ele geçti. Keşfedilen Papalık Boğası,...

Bitlis Madavans Vadisi Turizme Açılıyor

8 Ocak 2021

8 Ocak 2021

Neolotik çağ dönemi yaşam kalıntılarına rastlanan Bitlis’in Ahlat ilçesinde bulunan Madavans Vadisi‘nde yer alan Mağara Kentler turizme kazandırılıyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi...

Bronz Çağı Taş Levha Avrupa’nın Bilinen En Eski Haritası Çıktı

6 Nisan 2021

6 Nisan 2021

Fransa’da 1900 yılında bulunan ve yüzyılı aşkın süredir unutulmuş olan süslü bir Bronz Çağı’ndan kalma taş levha, Avrupa’nın bilinen en...

Tüm Neandertaller Erkek Değildi “Sheanderthal”

13 Ocak 2021

13 Ocak 2021

Zamanın lahitinden çıkan ilk Neandertal yüzü bir kadına aitti. 1848 Cebelitarık’ta Forbes taş ocağında bulunmuştu. İlk tanınan Neandertal, Alfred Russel Wallace...

5000 Yıllık Bedeviler Mağarası Bakıma Muhtaç Durumda

23 Şubat 2021

23 Şubat 2021

El Halil kentinde bulunan Bedeviler mağarası Roma işgaline karşı direnen Filistinlilerin tarihinin bir tanığıdır. İşgal altında bulunan Batı Şeria’daki El...

Hititli Matiya Hitit Tarihine Işık Tutacak

7 Eylül 2021

7 Eylül 2021

Günümüz Türkiye ve Suriye sınırları içerisinde yer alan Karkamış Antik Kenti, Asur, Hitit, Mitanni ve Mısır için stratejik konuma sahip...

İstanbul’un en eski antik limanına sahip Bathonea Antik Kenti’nde 1600 yıllık bir yazı takımı ortaya çıkarıldı.

22 Ağustos 2022

22 Ağustos 2022

İstanbul Bathonea Antik Kenti’nde bir tüccara ait olduğu düşünülen minyatür kap, kemik yazı kalemi ve hokkadan oluşan 1600 yıllık bir...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]