UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Troya Antik Kenti, 160 yılı aşkın süredir devam eden kazılarda dünya çapında yankı uyandıracak yeni bir keşfe sahne oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açıklamasına göre, Erken Tunç Çağı’na tarihlenen altın bir halkalı broş ile son derece nadir rastlanan bir yeşim taşı gün ışığına çıkarıldı.
Bakan Ersoy, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Son 100 yılın en önemli buluntuları arasında yer alan bu eserler çok yakında Troya Müzesi’nde sergilenecek” ifadelerini kullandı.
Altın Broş: Dünyada Yalnızca Üç Örnek
MÖ 2500 yıllarına tarihlenen broş, Troya II tabakalarında bulundu. Dünya üzerinde yalnızca üç örneği bilinen bu tip altın halkalı broşların en iyi korunmuş örneği olmasıyla dikkat çekiyor. Bu özellik, buluntuyu yalnızca Anadolu arkeolojisi açısından değil, dünya tarihi bakımından da olağanüstü değerli kılıyor.

Troya II tabakası, kentin Erken Tunç Çağı dönemine karşılık gelir ve arkeoloji tarihinde ilk kez 19. yüzyılda Heinrich Schliemann tarafından ortaya çıkarılan ünlü “Priamos Hazinesi” ile tanınır. Yeni keşif, Troya’nın yalnızca Homeros’un destanlarıyla değil, somut arkeolojik bulgularıyla da insanlık tarihindeki önemini pekiştiriyor.
Yeşim Taşı: 4.500 Yıl Önce Lüksün ve Ticaretin Sembolü
Kazılarda ortaya çıkarılan yeşim taşı da ayrı bir öneme sahip. Bu taşlar, 4.500 yıl önce uzun mesafeli ticaretin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Antik dünyada güç, prestij ve lüks tüketimin simgesi sayılan yeşim, Troya’nın Erken Tunç Çağı’ndan itibaren uzak coğrafyalarla da bağlantı kurduğunu ortaya koyuyor. Böylece kentin, yalnızca Ege ve Anadolu kültürleriyle değil, daha geniş bir ticaret ağıyla ilişkili olduğu bir kez daha doğrulanmış oluyor.

Troya Müzesi’nde Sergilenecek
2018’de Çanakkale’de açılan ve uluslararası ödüller alan Troya Müzesi, bu eşsiz buluntulara ev sahipliği yapacak. Müzede Homeros’un destanlarından esinlenen sergilerden Priamos Hazinesi’nin parçalarına kadar binlerce eser ziyaretçilere sunuluyor. Altın broş ve yeşim taşının da koleksiyona eklenmesiyle müze daha da zenginleşecek ve Troya’ya olan ilgi artacak.
Troya’nın Dünya Tarihindeki Yeri
Troya, yalnızca Yunan destanlarıyla değil, Anadolu uygarlıklarının sürekliliğini göstermesiyle de öne çıkan bir kenttir. MÖ 3000’lerden Roma dönemine kadar kesintisiz yerleşim gören şehir, Doğu ile Batı arasındaki kültürel alışverişin ve tarih boyunca süregelen çatışmaların simgesi olmuştur.
Bu son keşif, Troya’nın “efsanevi” kimliğini bir kez daha somut bulgularla ortaya koyuyor. Altın broş ve yeşim taşı, yalnızca arkeolojik eserler değil; aynı zamanda Erken Tunç Çağı insanlarının sosyal yaşamına, ticaret ağlarına ve estetik anlayışına dair güçlü ipuçları sunuyor.
Kapak Fotoğrafı: 4,500 yıllık altın broşun Troya kazılarında gün yüzüne çıkarıldığı an.
Kaynak: T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy / X