26 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Bir İlk: Güney Kore’de Mücevher Böceği Kanatlarıyla Süslenmiş 1400 Yıllık Silla Tacı Gün Yüzüne Çıkarıldı

Doğa ile ihtişamın büyüleyici birleşimini yansıtan bir keşifle, Güney Koreli arkeologlar Silla Krallığı’na ait antik bir mezarda, kafatasına yerleştirilmiş 1400 yıllık mücevher böceği kanatlarıyla süslenmiş bir taç ortaya çıkardı.

Mücevher böceği kanatlarıyla süslenmiş bu taç, hem görsel olarak çarpıcı hem de arkeolojik açıdan eşi benzeri görülmemiş nitelikte. Keşif, erken dönem Kore el sanatları, estetik anlayışı ve cenaze geleneklerine dair yeni bilgiler sunuyor.

Silla Krallığı (MÖ 57 – MS 935), antik Kore’nin Üç Krallığı’ndan biriydi ve Kore Yarımadası’nı birleştiren ilk devletti. Tang Hanedanı ile diplomatik ilişkileri, Budizm’in etkisi ve incelikli zanaatkârlığıyla tanınan Silla, altın eserler, zarif mimari ve zengin süslemeli mezarlarla dolu bir miras bıraktı.

Hwangnamdaechong olarak da bilinen Hwangnam-dong mezarları, Güney Kore’nin Gyeongju kentinde bulunan Silla dönemi kraliyet mezarlarıdır. Fotoğraf: Smart History

Günümüzde UNESCO tarafından koruma altına alınan tarihi Gyeongju kenti, eski adıyla Seorabeol, Silla’nın kraliyet başkentiydi. Açık hava kalıntılarının bolluğu nedeniyle “duvarsız müze” olarak anılmaktadır.

Silla’nın güç sembolleri arasında en dikkat çekici olanlardan biri, altın, yeşim ve ayrıntılı motiflerle bezenmiş, ağaç dallarını andıran biçimlerde tasarlanmış törensel taçlardı. Bu taçlar, hem ruhani hem de siyasi otoritenin simgesiydi.


Benzersiz Bir Taç: Altın, Delikli ve Kanatlarla Süslenmiş

Tüm bu eserler arasında, Tümülüs 120-2’de bulunan yeni taç, sadece süslü tasarımıyla değil, aynı zamanda kullanılan nadir ve yenilikçi malzemelerle de öne çıkıyor. Taçta, ağaç dalları ve geyik boynuzlarını andıran dikey altın uzantıların yanı sıra, kalp şeklinde onlarca küçük delik bulunuyor. Bu delikler, bir zamanlar parlak renkli mücevher böceği kanatlarıyla süslenmişti ve bu kanatların bazıları, bin yılı aşkın süredir toprak altında olmasına rağmen hâlâ yerinde duruyor.

Gyeongju’daki bir mezarda bulunan 1.400 yıllık Silla tacı. Ekteki illüstrasyon, tacın 6. yüzyılda Silla seçkinleri tarafından nasıl giyildiğini göstermektedir. Görsel: Korea Heritage Service

Bu, mücevher böceği kanatlarının bir Silla kraliyet tacında kullanıldığı bilinen ilk örnek olarak kayda geçti. Bu da eseri eşsiz bir sınıfa yükseltiyor.

Taç bandının her iki yanına asılmış altın boncuklar ve kavisli yeşim taşlarından (gogok) oluşan sarkıt süslemeler, hareket ettikçe ışığı yakalayarak hayranlık uyandırıyordu.


Mücevher Böceği Kanatları Nedir?

Mücevher böceği (Buprestidae), ışığı yansıtarak parlak yeşil, mavi ve bakır tonlarında bir ışıltı oluşturan göz alıcı dış kabuğuyla tanınır. Antik çağlarda — özellikle Güneydoğu Asya ve Kore’de — bu kanatlar doğal “mücevher” olarak görülür, tekstillerin, takıların ve tören eşyalarının süslenmesinde kullanılırdı. Dayanıklı ve solmaz yapısıyla, güzelliğin, nadirliğin ve hatta ilahi korumanın sembolü olarak kabul edilirdi.


Mezarda Bulunan Diğer Eserler:

  • Geniş halkalı, ağır altın küpeler
  • Lacivert boncuklardan yapılmış göğüs süsü
  • Zarif bir gümüş kemer ve uyumlu bilezikler ile yüzükler
  • 500’ün üzerinde sarı boncukla işlenmiş boncuklu bileklik
  • Sadece cenaze törenleri için yapılmış olabilecek yaldızlı bronz ayakkabılar

Tüm bu eşyalar, mezara yerleştirildikleri şekliyle keşfedildi. Bu da Kore arkeolojisinde nadir görülen, bir Silla asilzadesinin ölüm anındaki kıyafetinin birebir korunmuş halini gözler önüne seriyor.

Gyeongju’daki bir mezarda bulunan 1.400 yıllık taç. Bir diyagram, mücevher böceği kanat süslemelerinin düzeni de dahil olmak üzere antik tacın orijinal olarak nasıl göründüğünü göstermektedir. Görsel: Korea Heritage Service

Eşyaların günlük kullanım için değil, özellikle gömülme ritüeli için üretilmiş olması dikkat çekiyor. Bu durum, Silla’da ölülerin öbür dünyaya dünyevi güç ve kutsal lütuf simgeleriyle uğurlandığını gösteriyor.


Kimdi Bu Kişi?

Taç ile ayakkabı topukları arasındaki mesafeye bakılarak, mezardaki kişinin boyunun yaklaşık 170 cm (5’7”) olduğu tahmin ediliyor. Kimliği henüz bilinmese de, yapılacak DNA ve izotop analizleri sayesinde cinsiyeti, toplumsal konumu ya da soyuna dair ipuçları elde edilebilir.


Cevaptan Çok Soru Doğurdu

Taçta, bandı ile dikey süslemeleri arasında delikli metal bir plaka bulundu. Bu, daha önce hiçbir Silla tacında görülmemiş gizemli bir detay. Acaba bu, erken dönem bir başlık mıydı? Yoksa sadece estetik amaçlı mıydı? Bu gizemi çözmek için yapılacak ileri analizler, Gyeongju’nun Asya’nın en zengin arkeolojik hazinelerinden biri olma konumunu daha da pekiştirebilir.

Bu eşsiz keşif, sadece Silla kraliyetini daha iyi anlamamızı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Gyeongju’nun, dünya üzerindeki en değerli arkeolojik miras alanlarından biri olduğunu da yeniden kanıtlıyor.


Korea Heritage Service

Kapak fotoğrafı: Kamu malı

Banner
Benzer Yazılar

Assos Antik Kenti 500 Gün Boyunca Ziyarete Kapalı

28 Nisan 2021

28 Nisan 2021

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bulunan Assos Antik Kenti, 500 gün boyunca ziyaretçilere kapalı olacak. Assos’un uzun bir süre kapalı olmasına antik...

Orkney Adası’na yapılan Tunç Çağı göçlerinin liderleri kadınlardı

8 Şubat 2022

8 Şubat 2022

Kuzey İskoçya’nın Orkney Adası’na, Avrupa’dan Tunç Çağı’nda başlayan göçlerin liderliğini kadınların yaptığına dair yeni kanıtlara ulaşıldı. İskoçya’nın kuzey kıyısında yer...

Uçuk virüsü 5 bin yıl önce bir öpüşme sonucunda ortaya çıkmış olabilir

28 Temmuz 2022

28 Temmuz 2022

Yapılan bir araştırmaya göre, gündelik hayatımızı zehir eden baş belası uçuk, bilimsel adı ile Herpes simpleks enfeksiyonu 5 bin yıl...

‘Kral Arthur’un Salonu’ olarak bilinen yapının aslında 5.000 yaşında Neolitik bir yapı olduğu keşfedildi

11 Kasım 2024

11 Kasım 2024

Cornwall’daki Kral Arthur’un Salonu olarak bilinen dikdörtgen toprak ve taş yapının aslında 4000 yıl önce inşa edilmiş bir Neolitik yapı...

Mimar Sinan eseri Ayakapı Hamamı internette satışa çıkarıldı

19 Mayıs 2022

19 Mayıs 2022

Mimar Sinan tarafından yapılan 440 yıllık Ayakapı Hamamı emlak sitesinde satışa çıkarıldı. 33 milyon TL. satış fiyatı ile satışa çıkarılan...

Moğolistan’da bir mezarda keşfedilen boyalı bir ahşap eyer, modern biniciliğin en eski kanıtlarını temsil ediyor

14 Aralık 2023

14 Aralık 2023

Araştırmacılar, Moğolistan’ın Khovd eyaletinin engebeli arazisinde halk arasında “atlılar mağarası” olarak bilinen Urd Ulaan Uneet’teki bir mezarda demir üzengi ile...

Amerika’da 1200 yıl suya direnen ahşap kano ele geçti

6 Kasım 2021

6 Kasım 2021

Ahşap maddesinin su içerisinde ne kadar bir süre sağlam kalabileceği üzerinde tahmin yürütsek herhalde en fazla 3 yıl 5 yıl...

Tarih öncesi dönemde anneler, çocuklarına ebeveynlik yapma konusunda bizimden çok daha yetenekliydi

24 Kasım 2021

24 Kasım 2021

Avustralya Ulusal Üniversitesi’nin (ANU) yakın tarihli bir araştırmasına göre, eski kültürlerde yeni doğan bebeklerin ölüm oranı, yetersiz sağlık bakımı, hastalık...

Arinna’nın Güneş Tanrıçası İzmir Arkeoloji Müzesi’nde

6 Mart 2021

6 Mart 2021

Anadolu’nun bin tanrılı halkı Hititler‘in ana tanrıçası Arinna’nın Güneş Tanrıçası İzmir Arkeoloji Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor. Hitit panteonunda en büyük tanrı,...

Nimes’te Dikkat Çekici Yer Süslemeleriyle Bezenmiş Roma Dom’ları

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

Nîmes kentinde kazı yapan arkeologlar, iki yüksek statülü Roma domusunun (evlerinin) kalıntılarını keşfettiler. Fransa’nın Nimes şehri tarih verimliliği açısından oldukça...

Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün Hazırlıkları Tamamlandı

23 Ocak 2021

23 Ocak 2021

Avrupa Birliği desteği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliği çerçevesinde “Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras...

İnsanın evriminde et yemek ne kadar önemliydi?

25 Ocak 2022

25 Ocak 2022

İnsanın evriminde beslenmenin etkisi üzerine çalışmalara devam eden bilim insanları, et yemenin evrim sürecinde ne kadar baskın olduğuna dair yeni...

Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Konya’nın Karatay ilçesinde bulunan Savatra Antik Kenti kazı sahasında Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu. Anadolu’da 1071 Malazgirt...

Viking Ailesi Yeni DNA Teknolojisi Kullanılarak Tanımlandı

11 Haziran 2021

11 Haziran 2021

Araştırmacılar, yeni DNA teknolojisi sayesinde Danimarka ve İngiltere’de keşfedilen iki Viking kalıntısı arasındaki bağlantıyı doğrulayabildiler. Araştırmacılar, biri 2005 yılında Otterup,...

Kazakistan’da antik Türk dönemine ait 1300 yıllık taş baba heykeli bulundu

3 Ağustos 2021

3 Ağustos 2021

Kazakistan’ın güneyinde, Türkistan’dan yaklaşık 250 kilometre (155 mil) uzaklıkta, erken Türk dönemine ait 1300 yıllık bir taş baba heykeli keşfedildi....

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]