23 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

6. Yüzyıl İklim Krizinin Roma İmparatorluğu’nun Çöküşündeki Rolü Yeniden İncelendi

Uluslararası bir araştırma ekibi, 6. yüzyılda yaşanan ve Roma İmparatorluğu’nun çöküşüne katkıda bulunmuş olabilecek “Geç Antik Küçük Buz Çağı” olarak bilinen iklim krizine dair yeni kanıtlar ortaya koydu. Southampton Üniversitesi, Queen’s Üniversitesi Kanada ve Çin Bilimler Akademisi’nden bilim insanlarının ortak çalışması, İzlanda’nın batı kıyısında bulunan ve buzdağları tarafından taşınan sıra dışı kayaçlar üzerinde yoğunlaştı.

Araştırmacılar, MS 540 civarında başlayan ve 200-300 yıl süren bu kısa buz çağının, Roma İmparatorluğu’nun zayıflaması üzerindeki etkilerini inceledi. “Geç Antik Küçük Buz Çağı”nın, imparatorluğun zaten var olan kırılganlıklarını artırdığı ve Avrupa’yı yeniden şekillendiren kitlesel göçleri tetiklediği belirlendi.

Southampton Üniversitesi’nden Yer Bilimleri uzmanı Profesör Tom Gernon, “Roma İmparatorluğu‘nun çöküşü söz konusu olduğunda, bu iklim değişikliği bardağı taşıran son damla olmuş olabilir” dedi. Geology dergisinde yayınlanan araştırma, iklimsel faktörlerin tarihi olaylardaki potansiyel rolünü vurguluyor.

Araştırmaya göre, Geç Antik Küçük Buz Çağı, üç büyük volkanik patlamadan kaynaklanan ve güneş ışığını engelleyerek küresel sıcaklıklarda önemli bir düşüşe yol açan volkanik küller tarafından tetiklendi. Bu soğuma dönemi, Roma İmparatorluğu’nun siyasi ve ekonomik istikrarsızlık dönemiyle aynı zamana denk geldi ve çevresel faktörlerin çöküşte kritik bir rol oynadığı hipotezini güçlendirdi.

Araştırmacılar, kayaçların içindeki zirkon kristallerinin yaşını ve bileşimini analiz etmek için gelişmiş teknikler kullandı. Bu mineraller, jeolojik tarihleri hakkında hayati bilgiler saklayan zaman kapsülleri gibi davranır. Kayaçları ezerek ve zirkon kristallerini izole ederek, buzdağlarının büyük çakılları İzlanda’ya taşıdığına dair ilk doğrudan kanıtı sunarak, kökenlerini Grönland’daki belirli bölgelere kadar takip edebildiler.

Grönland’daki antik kayalardan ayrılmış küçük zirkon kristalleri. Çizgiler (zonlama olarak adlandırılır), tıpkı ağaç halkaları gibi, magmalardaki kristalin zaman içindeki büyümesini kaydeder. Fotoğraf: Dr. Christopher Spencer, Queen’s Üniversitesi, Kanada

Araştırmanın baş yazarı Dr. Christopher Spencer, “Zirkonlar, kristalleştikleri zaman ve bileşimsel özellikleri de dahil olmak üzere hayati bilgileri koruyan zaman kapsülleridir” diye açıkladı. Analiz, kayaçların Grönland’ın çeşitli jeolojik bölgelerinden kaynaklandığını ve buzullardan geldiklerini gösterdi.

Çalışma ayrıca, bu buzla taşınan kayaçların, Bond 1 olayı olarak bilinen büyük bir iklim değişikliğiyle aynı zamana denk gelen 7. yüzyılda İzlanda’ya bırakıldığını belirledi. Bu zamanlama, büyük buz parçalarının buzullardan koptuğu, okyanus boyunca sürüklendiği ve uzak kıyılara enkaz saçtığı bilinen bir buzla taşınma olayıyla örtüşüyor.

Çalışmada analiz edilen ve Grönland’ın jeolojik bölgelerine kadar izi sürülen antik kayaç koleksiyonu. Fotoğraf: Dr. Christopher Spencer, Queen’s Üniversitesi, Kanada

Profesör Gernon, iklim sisteminin birbirine bağlılığını vurgulayarak, “İklim sisteminin ne kadar birbirine bağlı olduğunun güçlü bir örneğini görüyoruz. Buzullar büyüdüğünde, buzdağları kopar, okyanus akıntıları değişir ve manzaralar değişir” dedi. Araştırma, Roma İmparatorluğu’nu zayıflatan kitlesel göçlere katkıda bulunmuş olabilecek hızlı soğumanın zincirleme etkilerinin altını çiziyor.

Bu çalışma, iklim değişikliğinin tarihi sonuçlarına ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel faktörlerin insan toplumları üzerinde tarih boyunca sahip olabileceği derin etkiyi hatırlatıyor. Araştırmacılar, iklim ve tarihi olaylar arasındaki bağlantıları keşfetmeye devam ederken, bu araştırma dünyamızı şekillendiren karmaşık dinamikleri anlamada önemli bir parça sağlıyor.

University of Southampton

Christopher J. Spencer, Thomas M. Gernon, Ross N. Mitchell; Greenlandic debris in Iceland likely tied to Bond event 1 ice rafting in the Dark Ages. Geology 2025; doi: doi.org/10.1130/G53168.1

Kapak fotoğraf: Coastal Greenland, where the rocks analysed in the study were pinpointed to. Professor Ross Mitchell, The Institute of Geology and Geophysics, Chinese Academy of Sciences

Banner
Benzer Yazılar

Kolomb’tan 500 Yıl Önce Atlantik’i Geçen Efsanevi Viking Kadınının Evi Bulundu

12 Mart 2021

12 Mart 2021

Arkeologlar, yakın zamanda efsanevi Viking kadını Gudrid Torbjörnsdottir’e ait olduğuna inanılan bir çiftliği kazdılar. Gudrid Torbjörnsdottir’in, Atlantik’i geçen ilk Avrupalı ​​kadın...

Antakyalı Sosipatros’un Oğlunun Adak Sunağı Neden Bir Kilise Duvarında?

2 Aralık 2020

2 Aralık 2020

İsrail’in kuzeyinde bulunan Banyas Koruma Alanında bir Bizans Kilisesini kazmakta olan araştırmacılar Ms.400 civarına tarihlenen bu kilisenin temelinde Tanrı Pan’a...

Halikarnassos Surları Bodrum Turizmine Kazandırılıyor

22 Ocak 2021

22 Ocak 2021

Muğla’nın Bodrum ilçesinde tarihi “Halikarnassos Surları’nın” kurtarma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Bodrum Sualtı ve Arkeoloji Müzesi denetimdeki Halikarnassos Batı...

Beckwith “İskit Felsefesi Peki Sonuçta Klasik Bir Avrasya Çağı Var mıydı?”

6 Şubat 2021

6 Şubat 2021

Amerikalı sinolog ve dilbilimci olan Prof. Christopher I. Beckwith, Indiana Üniversitesi’nde “İskit Felsefesi Peki Sonuçta Klasik Bir Avrasya Çağı Var...

Viking Ailesi Yeni DNA Teknolojisi Kullanılarak Tanımlandı

11 Haziran 2021

11 Haziran 2021

Araştırmacılar, yeni DNA teknolojisi sayesinde Danimarka ve İngiltere’de keşfedilen iki Viking kalıntısı arasındaki bağlantıyı doğrulayabildiler. Araştırmacılar, biri 2005 yılında Otterup,...

6000 yıllık yerleşim yerindeki kazılar, Irak’taki en eski devlet kurumlarının ortaya çıkışına ve reddedilmesine dair kanıtlar ortaya çıkarıyor

6 Aralık 2024

6 Aralık 2024

Irak’ın kuzeyinde Shakhi Kora arkeolojik alanında M. Ö. 4. binyıla ait yerleşim yerinde yapılan yeni kazılar, ilk devlet kurumlarına dair...

20 bin yıllık kolyede insan DNA’sı tespit edildi

3 Mayıs 2023

3 Mayıs 2023

Paleolitik Çağ insanı hakkında bilgiler sunan Denisova Mağarası’nda keşfedilen 20 bin yıllık bir kolyede insan DNA’sı bulundu. Paleolitik Çağ mezar...

Avrupa’nın Kuzeyinde Son Buzul Çağı’nda Yaşayan Neandertaller Hakkında Yeni Bilgiler

14 Mayıs 2022

14 Mayıs 2022

Neandertaller daha önce varsayıldığı gibi soğukta yaşama gerçekten de iyi uyum sağladılar mı, yoksa son Buzul Çağı’nda daha ılıman çevre...

Arkeologlar Mexico City’de insan külleriyle dolu bir Aztek sunağı ortaya çıkardılar

1 Aralık 2021

1 Aralık 2021

Meksika’da arkeologlar, Mexico City’nin eğlence ve mariachi müziğiyle ünlü merkezi Plaza Garibaldi’de 16. yüzyıldan kalma bir sunak keşfettiler. Hernan Cortes...

Hindistan’ın İndus Vadisi bölgesindeki Rakhi Garhi’de 5000 yıllık Kuyumcu Atölyesi bulundu

9 Mayıs 2022

9 Mayıs 2022

Hindistan Arkeoloji Araştırmaları (ASI), İndus Vadisi’nin en eski bölgelerinden biri olan Haryana’nın Rakhigarhi köyünde 5000 yıllık bir kuyumcu atölyesinin kalıntılarını...

Hititlerin amansız düşmanları Kaşkalar’a ait ilk arkeolojik kanıtlar keşfedildi

16 Ocak 2025

16 Ocak 2025

Anadolu’da ilk merkezi devleti kuran Hint-Avrupalı Hititlerin amansız düşmanları Kaşkalar tarih sahnesinde gizemli bir topluluk olarak kaldı. Karadeniz bölgesinde yaşayan...

DNA analizleri ile yüzün yeniden yapılandırılması mümkün

22 Haziran 2022

22 Haziran 2022

Viyana Üniversitesi ve Ulsan Ulusal Bilim ve Teknoloji Enstitüsü tarafından Kore Ulusal Müzesi ile işbirliği içinde yönetilen uluslararası bir ekip,...

Ordu’da cami cemaatının yıllardır oturduğu taşın, Roma İmparatoru III. Gordianus dönemi bir mil taşı olduğu ortaya çıktı

10 Kasım 2024

10 Kasım 2024

Ordu’nun Fatsa ilçesinde , Roma İmparatoru III. Gordianus (MS 239) dönemine ait mil taşı bulundu. 1800 yıllık mil taşının, uzun...

İskoç arkeologlar, ünlü Antonine Duvarı’nın kayıp savunma kalesini keşfettiler

25 Nisan 2023

25 Nisan 2023

Tarihi Çevre İskoçya (HES) arkeologları ünlü Antonine Duvarı yakınlarında inşa edilmiş kayıp savunma kalesini keşfettiler. UNESCO Dünya Miras Alanı’nda yer...

2 bin yıllık Gizemli Kadın mumyasında boğaz kanseri tespit edildi

22 Temmuz 2022

22 Temmuz 2022

M. Ö. Birinci yüzyılda ölen Gizemli Kadın mumyası üzerinde yapılan analizlerde kadının boğaz ya da burun kanserine yakalanmış olduğu tespit...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]