Çin’in dünyaca ünlü 6.000 gerçek boyutlu pişmiş toprak savaşçısı tarafından korunan İmparator Qin Shi Huang’ın mezarında hazine yüklü yeni bir mezar odası keşfedildi.
Qin Shi Huang, MÖ 259-210 yılları arasında hüküm süren Çin’in ilk imparatoruydu. Qin Hanedanlığı’nı kurdu ve Çin’i birleştirerek merkezi bir imparatorluk sistemi yarattı. Sert ve acımasız yönetimiyle tanınmasına rağmen, önemli reformlar ve büyük projeler gerçekleştirerek Çin tarihine de damgasını vurdu.
Hun akınlarına karşı koymak için Çin Seddi’nin yapımına başlayan İmparator Qin Shi Huang, ölümden ve ölüm sonrasından çok korkan bir kişiliğe sahip bir hükümdardı.
Bu nedenle ölümünden sonra mezarına ve cesedine herhangi bir zarar gelmemesi için 6000 adet gerçek boyutlu pişmiş toprak asker yaptırmıştır.
Askerler, atlar, savaş arabaları ve savaş için gerekli diğer tüm ekipmanlarla birlikte mezar odasına gömüldü.
Qin Shi Huang’ın mezarı, 22 mil karelik bir alanı kaplayan, çoğu sismik aktiviteden, elementlerden ve yağmacılardan kaynaklanan hasarlarla ilgili endişeler nedeniyle henüz kazılmamış olan dünyanın en büyük türbesidir. 2010 yılında yapılan bir kazı, merkezi bir bina etrafında düzenlenmiş 18 avlu tarzı evden oluşan devasa bir sarayı ortaya çıkardı. Saray, Pekin’in Yasak Şehri’nin dörtte biri büyüklüğündedir ve imparatorun ölümünden sonra yaşaması için tasarlanmış olmasına rağmen, kavramsal atası olarak kabul edilir.
En son kazılar, Qin Shi Huang’ın oğluna ait olabilecek bir mezarın içinde hazinelerle gizlenmiş 16 tonluk devasa bir tabut buldu.
MÖ 85 yılında yaşayan tarihçi Sima Qian’a (Shiji olarak da bilinir) göre, Qin Shi Huang’ın ölümünden sonra en küçük oğlu Hu Hai, tüm rakiplerini öldürdükten sonra tahta geçti. Prens Gao, kardeşine, babasını öbür dünyaya gönüllü olarak takip etmediği için pişman olduğunu söyledi ve öldürülmesini ve büyük türbeye gömülmesini istedi. Hu Hai, bu isteğe mecbur kalmaktan mutluydu.
Prens Gao’nun hikayesi tamamen uydurma olabilir. Shiji, Livy’nin Ab urbe condita’sı gibi bir kronik olmasına rağmen, efsane ve geleneği gerçek olarak ele alır. Örneğin, Shiji tarafından tapınağın içinden “100 cıva nehri” aktığı söylenir. Belki de 100 nehir hikayesi abartılıydı, ancak toprak testi normalden 100 kat daha yüksek cıva seviyelerini ortaya çıkardığı için tamamen uydurulmadı.
Qin Shi Huang ve pişmiş toprak savaşçılarının türbesinin yakınındaki büyük bir mezar odasında 16 tonluk bir tabutun keşfi şimdi efsaneyi hayata geçirebilir.
Tabutun silahlar, zırhlar, yeşim taşı, bir çift altın ve gümüş deve, bir takım mutfak eşyaları ve 6.000 bronz sikke dahil olmak üzere çok zengin mezar ödülleri içerdiği bulundu. Böyle büyük bir cenaze töreniyle, ölen kişi Qin İmparatoru’nun oğullarından biri, hatta yüksek rütbeli bir savaşçı olmalıydı.
The Times’e konuşan kazı lideri Jiang Wenxiao, “Her aşağı indiğimde hala şaşırıyorum” dedi.
Jiang Wenxiao, “İlk imparator öldükten sonra, oğullarının hepsi kötü bir sonla karşılaştı, bu yüzden bu mezarın yüksek rütbeli bir asilzadeye veya ordu şefine ait olduğuna inanmaya daha meyilliyim” dedi.
Wenxiao şunları ekledi: “Mezar çok hassas bir şekilde inşa edildi. Çok derin, çok büyük ölçekli. Antik mezarların çoğu soyuldu, bu yüzden tabut odası için pek umudumuz yoktu. Ama soyulmadığı ortaya çıktı. Hayran kaldık.”
Mozoleye ve devam eden kazıya eşi görülmemiş erişim göz önüne alındığında, bir İngiliz-Çin ortak yapımı keşfi filme alabildi. 12 Haziran’da Netflix’te yayınlanacak olan The Mysteries of the Terracotta Warriors, keşiflere odaklanacak.
Kapak Fotoğrafı: Çin’in ilk Qin imparatoru Qin Shi Huang’ın mozolesinden pişmiş toprak savaşçılar, c. MÖ 221-206, Qin Hanedanlığı, pişmiş toprak boyalı, Pişmiş Toprak Savaşçılar ve Atlar Müzesi, Shaanxi, Çin. Fotoğraf: Will Clayton, CC BY 2.0
