5 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Vikinglerde Kan Kartalı İşkencesi

Vikingler hakkında anlatılan bir çok hikaye var ve bu hikayeleri gerçekte olanlarla aslında hiç olmamış olanları birbirinden ayırt etmek bazen neredeyse imkansız…

Viking destanlarında anlatılan Kan kartalı işkence yöntemi de araştırmacılar için gerçekten var olup olmadığı hakkında şüpheyle bakılan bir olay olarak gizemini sürdürmekte.

Viking destanları, kaburgalarının, akciğerlerinin ve bağırsaklarının kanlı kanatlar şeklinde dışarı çekilebilmesi için sırtları kesilirken kurbanların canlı tutulduğu kan kartalı ritüelini anlatır.

Viking destanları tanrı Odin’in sahip oldukları toprakları fethederken düşmanlarına en acımasız işkenceleri yaptıklarını anlatırlar. Kan kartalı da bu işkence yöntemlerinden biri olarak anlatılagelmektedir.

Viking destanları , hayal edilebilecek en acı verici ve korkunç işkence yöntemlerinden biri olarak kan kartalını detaylandırıyor. Hikaye nasıl olduğunu anlatıyor:

“Earl Einar Halfdan’a gitti ve sırtına bu şekilde kanlı kartalı oydu, böylece omurgasından gövdesine bir kılıç sapladı ve omurgadan beline kadar tüm kaburgaları kesti ve ciğerleri oradan çıkardı. ….”

Sadece bu kadarlık bir anlatımla bile nasıl vahşice ve acımasız bir yöntem olduğunu anlamak hiçte zor değil!

Ragnar Lothbrok'un bir heykeli.
Ragnar Lothbrok’un bir heykeli.

Kan Kartalı İnfazlarının Tarihi

Kan kartalı kullanımının en eski hesaplaşmalardan birinin 867’de gerçekleştiği düşünülüyor. Birkaç yıl önce, Northumbria (bugünkü Kuzey Yorkshire, İngiltere) kralı Aella’nın bir Viking saldırısına kurban gitmesiyle başladı. Aella, Viking lideri Ragnar Lothbrok’u canlı yılanlarla dolu bir çukura atarak öldürmüştü.

İntikam için, Lothbrok’un oğulları 865’te İngiltere’yi işgal etti. Danimarkalılar York’u ele geçirdiğinde , Lothbrok’un oğullarından biri olan Kemiksiz Ivar, Aella’nın öldürüleceğini gördü.

Tabii ki, sadece onu öldürmek yeterince iyi değildi. Ivar’ın babası Ragnar bir yılan çukuruna atılmış ve korkunç bir kaderle karşılaşmıştı.

Kemiksiz Ivar, Aella’yı örnek almak ve düşmanlarının yüreklerine korku salmak istedi. Böylece lanetli kralı kan kartalına adadı.

kemiksiz ivar heykeli.
Kemiksiz Ivar heykeli.

Peki Kan Kartalı Nasıl Yapılıyordu?

Modern bilim adamları, Vikinglerin bu ritüel işkenceyi nasıl gerçekleştirdiklerini ve hatta korkunç yöntemi uygulayıp uygulamadıklarını tartışıyorlar. Kan kartalı süreci gerçekten de o kadar acımasız ve korkunç ki, gerçekten gerçekleştirilebileceğine inanmak zor. İster sadece edebi bir kurgu eseri olsun, isterse sadece bir hayal ürünü bunlar bile bu ritüelin korkunç acımasızlığını anlatmak için yetersiz kaldığı gerçeğini değiştirmiyor.

Kaçmayı veya ani hareketleri önlemek için kurbanın elleri ve bacakları bağlandı. Ardından intikam almak isteyen kişi, kurbanı kuyruk kemiğinden göğüs kafesine doğru bıçakladı. Daha sonra her bir kaburga, kurbanın iç organlarını tam olarak açıkta bırakan bir balta ile omurgadan titizlikle ayırdı.

Kurbanın tüm prosedür boyunca hayatta kaldığı söyleniyor. Daha da kötüsü, Vikingler daha sonra açık yaraya tuz basıyorlardı.

Bu yetmezmiş gibi, kişinin tüm kaburgalarını kesip dev parmaklar gibi açtıktan sonra, işkenceci kurbanın ciğerlerini çıkararak kişinin bir çift kanat takmış gibi görünmesini sağlardı.

Böylece, kan kartalı tüm kanlı görkemiyle kendini gösterir ve içte ve dışta bütün düşmanlara bir gözdağı verilir unutulmayacak bir korku yüreklere kazılırdı. 

Bu arada eğer kan kartalı işkence sırasında eğer bağıracak ve yalvaracak olursa Valhala’ya yani Viking cennetine asla gidemezdi.

Banner
Benzer Yazılar

AlUla, Eski Arap Medeniyetlerinin Yaşayan Müzesi

4 Kasım 2020

4 Kasım 2020

Al Ula vahası, modern Tayma şehrinin yaklaşık 110 km güneybatısında ve Medine’nin 380 km kuzeyinde, yemyeşil Wadi Al-Qura veya “köyler...

Çivril’deki 1000 yıllık balballar, Türk medeniyetinin ve inanç sisteminin izlerini taşıyor

1 Nisan 2024

1 Nisan 2024

Denizli’nin Çivril ilçesindeki Özdemirci Mezarlığı’ndaki balballar, tarih meraklılarının ve arkeologların ilgisini çekmeye devam ediyor. Yaklaşık 1000 yıllık bir geçmişe sahip...

Çalışma, Fars platosunun Afrika’dan erken insan göçü için çok önemli bir merkez olarak ortaya çıktığını gösteriyor

29 Mart 2024

29 Mart 2024

60.000 ila 70.000 yıl önce, türümüz Homo sapiens Afrika’dan ayrıldı ve dünya çapında yeni yerleşim alanları bulmaya başladı. 70.000 ila...

Klazomenai Antik Kenti’nde ilk defa mühür keşfedildi

20 Kasım 2022

20 Kasım 2022

12 İon Kent Devleti’nden biri olan Klazomenai Antik Kenti’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda ilk defa kente ait kilden yapılmış mühür keşfedildi....

Arkeologlar Ukrayna’da Erken Demir Çağı’na ait kil heykelcikler keşfetti

17 Aralık 2024

17 Aralık 2024

Arkeologlar, Ukrayna’nın batısındaki Dinyester Nehri üzerindeki tarihi bir şehir olan Halych yakınlarındaki Krylos köyündeki Metropolitan Chambers yakınında Erken Demir Çağı’na...

Polonya’da Roma Döneminden Kalma Devasa Çanak Çömlek Üretim Merkezi Bulundu

2 Nisan 2021

2 Nisan 2021

Polonya’da Roma döneminden kalma büyük bir çanak çömlek üretim merkezi bulundu. Üretim merkezi Küçük Polonya Voyvodalığı içinde yer alan Wrzepia...

Akdeniz’in En Eski El Dikimi Teknesi Bir Sonraki Yolculuğuna Hazırlanıyor

25 Ocak 2024

25 Ocak 2024

Akdeniz’in en eski el dikimi teknesi, Hırvatistan’ın Istria yarımadasındaki Umag yakınlarındaki Zambratija Körfezi’nde keşfedildi. Hırvatistan’daki Adriyatik deniz tabanında binlerce yıl...

Klazomenai’da 2500 yıllık mitolojik yaratıklar ve araba yarışlarıyla süslenmiş lavabo keşfedildi

28 Eylül 2022

28 Eylül 2022

İzmir’in Urla ilçesinde yer alan Klazomenai Antik Kenti arkeolojik kazılarında 2500 yıllık mitolojik yaratıklar ve araba yarışlarıyla süslenmiş lavabo (perirrhanterion)...

Şili’nin kuzeyinde bir İnka soylusuna ait tunik veya unku bulundu

15 Şubat 2023

15 Şubat 2023

Şili’nin kuzeyindeki Caleta Vítor Körfezi boyunca yer alan mezar alanını kazan araştırmacılar, Inka İmparatorluğu’nda saygı ve prestije sahip soyluya ait...

Çin’in ilk imparatorunun mozolesinin yakınında bulunan nadir bir koyun arabası ve eski savaş arabaları

29 Ekim 2023

29 Ekim 2023

Çin’in kuzeybatısındaki Xi’an’da, Qin Hanedanlığı döneminde (MÖ 221-MÖ 206) Çin’in ilk İmparatoru olan Qinshihuang’ın türbesinin yakınında nadir bir “altı koyun”...

Seyitömer Höyüğü kurtarma kazılarında 4 bin 400 yıllık yeşim silindir mühür keşfedildi

9 Aralık 2024

9 Aralık 2024

Seyitömer Höyüğü’nde devam eden kurtarma kazılarında 4 bin 400 yıllık yeşim taşından yapılmış silindir mühür keşfedildi. Kütahya’daki Seyitömer Höyüğü’ndeki kurtarma...

Taliban 2600 yıllık Mes Aynak Budist alanını koruma projesine destek veriyor

12 Nisan 2023

12 Nisan 2023

Mes Aynak, Afganistan’ın başkenti Kabil’in 40 km güneydoğusunda bulunan antik bir arkeolojik alan ve maden yatağıdır. Yaklaşık 2.600 yıllık geçmişe...

Arkeologlar, Hırvatistan şehir müzesinin altında büyük Roma hamamı keşfettiler

8 Aralık 2023

8 Aralık 2023

Dominik Papalık sarayının içinde yer alan Hırvatistan’ın en önemli ve ziyaret edilen müzelerinden biri olan Split Şehir Müzesi’nin restorasyon çalışmalarına...

Tripolis’te 1600 Yıllık Lüks Villa Ortaya Çıktı: Konuklara Havuzda Yetiştirilen Balıklar İkram Edilmiş

19 Temmuz 2025

19 Temmuz 2025

Denizli’nin Buldan ilçesinde, Büyük Menderes Nehri kıyısında yer alan Tripolis Antik Kenti’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda, Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen...

Lagina’daki Hekate Tapınağı: Muğla’nın Gizemli Kutsal Alanı

9 Haziran 2025

9 Haziran 2025

Ege Bölgesi’nin kalbinde, Muğla’nın Yatağan ilçesi yakınlarında yer alan Lagina Antik Kenti, antik dünyanın en gizemli ve etkileyici kutsal alanlarından...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]