27 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Haçlı Ordusunun Korkulu Rüyası I. Kılıçaslan

Anadolu Selçuklu devletinin kurucusu Süleyman Şah’ın en büyük oğlu olarak Gence’de dünyaya gelmiştir. Babasıyla birlikte geldiği Anadolu’da fetihlere katılmış ve devletin kuruluşuna tanıklık ederken babasınında en büyük yardımcısı olmuştur.

Halepte gerçekleşen Aynı selem savaşında babasını kaybeden I. Kılıçaslan yakalanarak Isfahan’a gönderilmiştir. 6 yıl burada kaldıktan sonra 1092’de serbest bırakılmış (Berkyaruk’un özel izniyle) ve İzniğe dönmüştür. İznik’te vekil Ebul Kasım’dan görevi teslim alıp babasının izinden yürümüştür.

İlk olarak Bizans’ın aldığı toprakları geri almıştır.Marmara denizi ve boğazları ticaret yolları olarak birleştirmiş. Gücüne güç katmak için Caka Bey’in kızı ile evlenmiştir. Caka Bey’in İzmir merkezli beyliği ile daha da güçlenmiştir. Bu evlilikten Şahin Şah isimli büyük oğlu doğmuştur. Diğer eşlerinden Mesud, Tuğrul Şah ve Arap isimli üç oğlu daha olmuştur.

Onun dönemi Anadolu için din ve vicdan özğürlüğü ile tanışma zamanı olmuştur. O bu şekilde tarihte eşi benzeri görülmemiş bir anlayış sahibiyken Haçlı savaşları ile karşı karşıya kalmıştır.

1096’da ilk gelen Haçlı ordusunu kolaylıkla imha edilmesi devamındaki büyük ordunun ciddiye alınmaması gibi sebeplerle İzniği kaybeden I. Kılıçaslan Anadolu’nun içlerine çekilmek zorunda kalmıştır. Kendisine Konya’yı başkent olarak seçmiş ve büyük Selçuklu devletine ittifak kurmak için teklifte bulunmuştur.

I.Haçlı ordusunun 1101’de İstanbul’u geçmesi neticesi sonucunda Danişmend Gazi Gümüştekin ile bazı Büyük Selçuklu beyleri Kılıçarslan’ın emrine asker göndermişlerdir. Haçlı ordusu karşısında kazandığı başarılar ile Anadolu’da Müslümanların varlık sebebi olmuştur. Bu başarılar Anadolu Selçuklu devletinin de büyüme istikameti değişmiştir. Orta Anadolu devletin merkezi olmuştur.

Batı’da Kulanaslan doğu’da Kılıçaslan fetihler yaparak sınırlarını genişletmeye başlamışlardır. Anadolu’daki Artuklular ve Ahlatşahlar dışında bütün Büyük Selçuklu beylerini Türkiye Selçuklu devletine bağlamıştır.

1107’de Musul’a gitmiş burada kendi için hutbe okutarak büyük Selçuklu devletinin varisi olarak kendini ilan ettirmiştir. Bu durum onun varlığından rahatsız olan  Büyük Selçuklu Artuklu beyi Necmeddin İlgazi, Halep beyi Rıdvan ve Musul beyi Çavlı bey güçlerini birleştirme kararı almışlardır.

13 Temmuz 1107’de Şensaniye Köyü yakınlarında Habur suyu kenarında Çavlı ile karşılaşmıştır. Askeri bakımdan zayıf olduklarını düşünen askerler savaş alanından kaçmaya başlayınca zor duruma düşmüştür.

Kendiside esir düşmemek için atını Habur suyuna sürmüş fakat zırhın ağırlığından boğulmuştur. Naaşı birkaç gün sonra bulunmuş ve Silvan’a götürülerek Kubbetü’s Sultan adıyla bilinen mezarlığa defnedilmiştir.

Dicle Üniversitesinin çalışmaları sayesinde uzun zamandır bulunamayan I. Kılıçaslan’ın Kubbetü’s-Sultan’ın adıyla anılan mezarlığı bulundu. Kaynak: DHA

Kubbetüs Sultan Mezarlığı Bulundu

Dicle Üniversitesinin çalışmaları sayesinde uzun zamandır bulunamayan I. Kılıçaslan’ın Kubbetü’s-Sultan’ın adıyla anılan mezarlığı bulundu.

Dicle Üniversitesi Diyarbakır Silvan’da olduğu bilinen ama bulunamayan mezarlık için bir komisyon kurmuştu.

Bağlar mahallesinde bulunan iki tarihi mezarda çalışma yapıldı. 3 gün süren çalışmalar sonucu buluntular Dicle Üniversitesine götürüldü.

Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, mezarla ilgili şu bilgileri verdi:

”Sultan 1. Kılıçarslan’ın, Habur Çayı’nda boğularak şehit olduğu ve Silvan’da defnedildiği biliniyor ama mezar yeri bir türlü tespit edilemiyordu. 2 tarihçi, 1 sanat tarihçisi, 1 arkeolog ve 1 yazma eser uzmanından oluşan komisyonumuz, veriler ışığında Silvan’daki muhtemel yerleri inceledi. Yöre halkıyla hep temas halinde olundu. Güzel haber bu hafta içinde geldi. Silvan merkezindeki Orta Çeşme Parkı’ndaki türbede iki mezarın, Kılıçarslan ve kızı Saide Hanım’a ait olduğu komisyonumuz tarafından belirlendi. Anadolu tarihine ışık tutacak olan bu gelişmenin Diyarbakır ve Silvan için hayırlı neticeler vereceğini temenni ediyor, başta Valimiz Münir Karaloğlu olmak üzere katkı sunan herkese üniversitem adına teşekkür ediyorum.” dedi.

Banner
Benzer Yazılar

Yeni bulgular, Klaros Antik Kenti’nin Hıristiyanlıktan sonra da bir kahin merkezi olarak hizmet vermeye devam ettiğini gösteriyor

14 Eylül 2022

14 Eylül 2022

Milattan sonra beşinci ve yedinci yüzyıllara tarihlenen oyun tahtaları ve çatallı haç motifleri, İyonya’nın en önemli pagan kutsal alanlarından biri...

Tarih öncesi insanlar mezar taşı yerine kaya kristalleri kullandılar

16 Ağustos 2022

16 Ağustos 2022

İnsan, kaybettiği yakınlarını toprağa verdikten sonra mezar yerinin kaybolmaması için işaretler koyar. Her kültürde farklı sembol ve materyalin kullanıldığı mezar...

Milion Taşı Kazı Alanında İnsan Kabartması Bulundu

18 Temmuz 2021

18 Temmuz 2021

Doğu Roma döneminden kalan Milion Taşı (Milyon Taşı olarak da bilinir) İstanbul’un tarihi miraslarından birisidir. İstanbul’un Fatih ilçesi Cağaloğlu semtinde...

Gürcistan’da 1.8 milyon yıllık insan dişi bulundu

9 Eylül 2022

9 Eylül 2022

Gürcistan’ın başkenti Tiflis’in yaklaşık 100 km güneybatısında Orozamni köyü yakınlarında 1.8 milyon yıllık insan dişi bulundu. Gürcü arkeologlar tarafından bulunan...

Puduhepa’nın memleketi Lawazantiya’nın yeri Tatarlı Höyük ile aydınlanacak

8 Kasım 2021

8 Kasım 2021

Hitit İmparatorluğu’nun güçlü krallarından III. Hattusili’nin karısı Puduhepa’nın doğup büyüdüğü yer olan Lawazantiya’nın yerinin belirlenmesini sağlayacak bulgulara Tatarlı Höyük kazıları...

Kerkenes yerleşimi İkinci Gordion olabilir mi?

2 Ağustos 2022

2 Ağustos 2022

Yozgat’ın Sorgun ilçesi sınırları içerisinde yer alan Kerkenes Dağı’ndaki yerleşme uzun zamandır bilinmesine ve araştırılmasına rağmen hala bir çok sırrı...

Gizemli Çıplak Süvari Neyi Temsil Ediyor?

30 Haziran 2021

30 Haziran 2021

Kuzey İngiltere‘deki Hadrian Duvarı’nın yakınında, arkeologlar çıplak süvari tasvirinin oyulmuş bir kumtaşı levhasını keşfettiler. Northumberland’deki Hadrian Duvarı yakınındaki Vindolanda’daki Roma...

Taş Tepeler’in 10.000 yıllık Neolitik Akropolü “Harbetsuvan Tepe”

22 Mayıs 2022

22 Mayıs 2022

Harbetsuvan Tepesi, antik Yunan şehirlerinin yakınındaki tepelere kurulmuş akropollere benzemektedir. Harbetsuvan, deniz seviyesinden yaklaşık 714 m yükseklikte, Tek Tek Dağları...

Giza’nın Gizemleri

26 Kasım 2020

26 Kasım 2020

Büyük Piramit, antik dünyanın ayakta kalan nadir eserlerinden birisidir. Bu devasa yapılar günümüzdeki ziyaretçilerine güçlü bir hanedanlığa bakma şansı veriyor....

Arkeologlar, Kıpti, Yunanca ve Arapça olarak yazılmış metinler içeren ostraca (kil kap parçası) koleksiyonu buldu

20 Aralık 2021

20 Aralık 2021

Mısır ve Alman arkeologlardan oluşan bir ekip Sohag Tel Atribis’teki Al-Sheikh Hamad arkeolojik sahasında demotik, hiyeratik, Kıpti, Yunanca ve Arapça...

Tapınak olduğu düşünülen yapının anıtsal bir çeşme olduğu ortaya çıktı

26 Kasım 2024

26 Kasım 2024

Hyllarima antik kentinde bir zamanlar tapınak olduğu düşünülen yapının aslında anıtsal bir çeşme olduğu belirlendi. Muğla’ya yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda...

Yapılan Araştırmalar Neandertal Bebeklerin Vücut Yapısını Ortaya Çıkarıyor

10 Ekim 2020

10 Ekim 2020

İspanya, Burgos’taki İnsan Evrimi Ulusal Araştırma Merkezi’nden paleobiyolog Daniel Garcia-Martínez liderliğindeki bir ekip, Neandertallerin bebeklikten çocukluğa doğru geçiş aşamaları hakkında...

Türkiye’nin İlk Kadın Arkeoloğu “Jale İnan”

8 Mart 2021

8 Mart 2021

Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu olan Jale İnan, Türk arkeoloji dünyası adına çok güzel işlere imza atmış, alanında ilk kadın uzman olarak ismini...

Anadolu Arkeolojisinde Bir İlk: Oluz Höyük’te 2 bin 600 yıllık kutsal oda ve Tanrıça Kubaba’yı simgeleyen taş bulundu

30 Kasım 2024

30 Kasım 2024

Amasya’nın Toklucak köyündeki Oluz Höyük yerleşim yerinde yapılan kazılarda, 2 bin 600 yıl öncesine ait Frig dönemine ait kutsal oda...

Abhazya’da bulunan Kolhis kültürü kutsal alanında Mısır Yunan tanrı figürinleri keşfedildi

25 Eylül 2022

25 Eylül 2022

Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü arkeologları, Oçamçira (Abhazya Cumhuriyeti) kenti yakınlarındaki kazılar sırasında Kolhis kültürü M. Ö. 6-4. yüzyıllarına ait...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]