Anadolu Selçuklu devletinin kurucusu Süleyman Şah’ın en büyük oğlu olarak Gence’de dünyaya gelmiştir. Babasıyla birlikte geldiği Anadolu’da fetihlere katılmış ve devletin kuruluşuna tanıklık ederken babasınında en büyük yardımcısı olmuştur.
Halepte gerçekleşen Aynı selem savaşında babasını kaybeden I. Kılıçaslan yakalanarak Isfahan’a gönderilmiştir. 6 yıl burada kaldıktan sonra 1092’de serbest bırakılmış (Berkyaruk’un özel izniyle) ve İzniğe dönmüştür. İznik’te vekil Ebul Kasım’dan görevi teslim alıp babasının izinden yürümüştür.
İlk olarak Bizans’ın aldığı toprakları geri almıştır.Marmara denizi ve boğazları ticaret yolları olarak birleştirmiş. Gücüne güç katmak için Caka Bey’in kızı ile evlenmiştir. Caka Bey’in İzmir merkezli beyliği ile daha da güçlenmiştir. Bu evlilikten Şahin Şah isimli büyük oğlu doğmuştur. Diğer eşlerinden Mesud, Tuğrul Şah ve Arap isimli üç oğlu daha olmuştur.
Onun dönemi Anadolu için din ve vicdan özğürlüğü ile tanışma zamanı olmuştur. O bu şekilde tarihte eşi benzeri görülmemiş bir anlayış sahibiyken Haçlı savaşları ile karşı karşıya kalmıştır.
1096’da ilk gelen Haçlı ordusunu kolaylıkla imha edilmesi devamındaki büyük ordunun ciddiye alınmaması gibi sebeplerle İzniği kaybeden I. Kılıçaslan Anadolu’nun içlerine çekilmek zorunda kalmıştır. Kendisine Konya’yı başkent olarak seçmiş ve büyük Selçuklu devletine ittifak kurmak için teklifte bulunmuştur.
I.Haçlı ordusunun 1101’de İstanbul’u geçmesi neticesi sonucunda Danişmend Gazi Gümüştekin ile bazı Büyük Selçuklu beyleri Kılıçarslan’ın emrine asker göndermişlerdir. Haçlı ordusu karşısında kazandığı başarılar ile Anadolu’da Müslümanların varlık sebebi olmuştur. Bu başarılar Anadolu Selçuklu devletinin de büyüme istikameti değişmiştir. Orta Anadolu devletin merkezi olmuştur.
Batı’da Kulanaslan doğu’da Kılıçaslan fetihler yaparak sınırlarını genişletmeye başlamışlardır. Anadolu’daki Artuklular ve Ahlatşahlar dışında bütün Büyük Selçuklu beylerini Türkiye Selçuklu devletine bağlamıştır.
1107’de Musul’a gitmiş burada kendi için hutbe okutarak büyük Selçuklu devletinin varisi olarak kendini ilan ettirmiştir. Bu durum onun varlığından rahatsız olan Büyük Selçuklu Artuklu beyi Necmeddin İlgazi, Halep beyi Rıdvan ve Musul beyi Çavlı bey güçlerini birleştirme kararı almışlardır.
13 Temmuz 1107’de Şensaniye Köyü yakınlarında Habur suyu kenarında Çavlı ile karşılaşmıştır. Askeri bakımdan zayıf olduklarını düşünen askerler savaş alanından kaçmaya başlayınca zor duruma düşmüştür.
Kendiside esir düşmemek için atını Habur suyuna sürmüş fakat zırhın ağırlığından boğulmuştur. Naaşı birkaç gün sonra bulunmuş ve Silvan’a götürülerek Kubbetü’s Sultan adıyla bilinen mezarlığa defnedilmiştir.
Kubbetüs Sultan Mezarlığı Bulundu
Dicle Üniversitesinin çalışmaları sayesinde uzun zamandır bulunamayan I. Kılıçaslan’ın Kubbetü’s-Sultan’ın adıyla anılan mezarlığı bulundu.
Dicle Üniversitesi Diyarbakır Silvan’da olduğu bilinen ama bulunamayan mezarlık için bir komisyon kurmuştu.
Bağlar mahallesinde bulunan iki tarihi mezarda çalışma yapıldı. 3 gün süren çalışmalar sonucu buluntular Dicle Üniversitesine götürüldü.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, mezarla ilgili şu bilgileri verdi:
”Sultan 1. Kılıçarslan’ın, Habur Çayı’nda boğularak şehit olduğu ve Silvan’da defnedildiği biliniyor ama mezar yeri bir türlü tespit edilemiyordu. 2 tarihçi, 1 sanat tarihçisi, 1 arkeolog ve 1 yazma eser uzmanından oluşan komisyonumuz, veriler ışığında Silvan’daki muhtemel yerleri inceledi. Yöre halkıyla hep temas halinde olundu. Güzel haber bu hafta içinde geldi. Silvan merkezindeki Orta Çeşme Parkı’ndaki türbede iki mezarın, Kılıçarslan ve kızı Saide Hanım’a ait olduğu komisyonumuz tarafından belirlendi. Anadolu tarihine ışık tutacak olan bu gelişmenin Diyarbakır ve Silvan için hayırlı neticeler vereceğini temenni ediyor, başta Valimiz Münir Karaloğlu olmak üzere katkı sunan herkese üniversitem adına teşekkür ediyorum.” dedi.