Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde yer alan Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde 15 yıldır süren arkeolojik kazılar, Ege adaları arasında tarım ve hayvancılığa dayalı en erken köy yerleşiminin burada kurulduğunu ortaya çıkardı.
Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada’da yürütülen kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve maddi destekleriyle Akdeniz Üniversitesi adına Prof. Dr. Burçin Erdoğu başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştiriliyor. Kazılarda elde edilen bulgular, bölgenin yalnızca tarım ve hayvancılığa değil, aynı zamanda erken çanak çömlek üretimi, metal işçiliği, anıtsal mimari ve şehircilik anlayışının da doğuşuna ev sahipliği yaptığını gösteriyor.

En Erken Neolitik Yerleşimlerden Biri
Uğurlu-Zeytinlik yerleşimi, şimdiye kadar Doğu Ege adalarında bilinen en erken Neolitik Çağ yerleşmesi olma özelliğini taşıyor. Altı farklı kültür katmanına ulaşılan höyükte, en erken yerleşim izleri MÖ 6800-6600 yıllarına, yani Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’a tarihleniyor. İlk çanak çömlek üretimi ise yaklaşık MÖ 6600 yıllarında başlıyor.

Kültür katmanları, Neolitik Dönem’in son evresinden Kalkolitik Dönem’e kadar kesintisiz bir yerleşimi belgelemekte. Bu katmanlar sayesinde, Gökçeada’nın sadece Ege’de değil, Anadolu ve Balkanlar arasında kültürel bir köprü niteliğinde olduğu anlaşılmakta.

En Eski Şehircilik Kanıtları
Özellikle III. Kültür Katı (MÖ 5500-4900), Uğurlu-Zeytinlik’te şehirleşmenin ilk izlerini sunuyor. Yerleşimin planlı yapısı, anıtsal mimari kalıntılar ve üretime yönelik mekânlar, toplumsal örgütlenmenin ve yerleşik hayatın oldukça gelişmiş olduğunu gösteriyor.
Kazılar, bölgenin yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda Avrupa’nın Neolitikleşme süreci açısından da kritik bir rol oynadığını gözler önüne seriyor.
Kapak Fotoğrafı: Bir arkeolog, Gökçeada Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde gün yüzüne çıkan Neolitik dönem mezar yapısında titizlikle kazı yaparken. İHA