21 November 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

“Anadolu Antik DNA” projesi Urartuların kökeninin Anadolu ve Levant bölgesi olduğunu gösteriyor

Türkiye merkezli gerçekleştirilen “Anadolu Antik DNA” projesi Van bölgesini merkez edinen Demir Çağı medeniyeti Urartuların kökeninin Anadolu ve Levant bölgesi olduğuna dair verilere ulaştı.

Harvard Genetik Bölümü’ndeki David Reich Laboratuvarının bilimsel ekibinde yer alan, Türkiye ile bazı Balkan ülkelerindeki çalışmaları antropolojik ve genetik açıdan bizzat yürüten projenin Türkiye bölümünde, laboratuvarın başkanı David Reich ile birlikte eş başkan olarak çalışan Türk bilim insanı Antropolog Doç. Dr. Songül Alpaslan-Roodenberg, çalışmanın sonuçlarını Science Dergisi’nde birbiri ile ilişkili 3 makale halinde yayınlandığını söyledi.

Araştırmanın en dikkat çeken noktası, bugüne kadar arkeologlarca bilinen, ancak genetik açıdan ilk kez kanıtlanan, Doğu Anadolu’da Van merkezli Urartu medeniyetinin, Levant ve Anadolu’dan köken aldığı sonucu oldu.

“Anadolu Antik DNA” projesi ve sonuçları hakkında Songül Alpaslan-Roodenberg şu bilgileri verdi.

1980’lerin sonlarında Hollanda’nın o dönemdeki İstanbul Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Jacob Roodenberg tarafından Bursa’nın Orhangazi ilçesi sınırlarındaki Ilıpınar’da arkeolojik kazılar başlatıldığını hatırlatan Songül Alpaslan-Roodenberg, şu ifadeleri kullandı:

Antropolog Doç. Dr. Songül Alpaslan Roodenberg
Antropolog Doç. Dr. Songül Alpaslan Roodenberg

“80’li yılların sonlarından 2000’lerin başına kadar devam eden kazılarda, bulunduğu yerdeki bir pınardan adını alan Ilıpınar Höyük ile bölgedeki birkaç Neolitik höyüğün de kazıldığı bu projenin araştırma amaçlarından biri, Roodenberg’in Marmara Bölgesi kültürlerinin, aynı dönemin Balkan kültürleri ile benzer oluşu nedeniyle, bu kültürün Balkanlara ve Orta Avrupa’ya bu bölgeden gidip gitmediğinin araştırılmasıydı. 2014‘te Harvard Genetik Bölümü merkezli 8 yıllık bir antik DNA araştırması başlatıldı. Konu ile ilgili olarak ise yaklaşık 8 yıl önce bir araştırma başlatıldı.”

Alpaslan-Roodenberg kendi çalışma alanına giren Türkiye örnekleri ile Bulgaristan, Romanya ve Kuzey Makedonya örneklerinin her ülke mevzuatına uygun olarak ve gerekli izinler dahilinde alındığını, muhtelif kazılardan ve müzelerden gelen küçük parça örneklerinin de çalışma sonunda alındıkları yere iade edildiğini belirtti.

Urartularda takılarıyla gömülmüş kadın iskeleti
Urartularda takılarıyla gömülmüş kadın iskeleti

Avrupa’ya göç Anadolu üzerinden gerçekleşti

“Bu hipotez o zamanki verilere göre ancak arkeolojik buluntuların karşılaştırılması ile değerlendirildi. Ve bu kültürlerin yapımcılarının, yani insanların da bu bölgeden Avrupa’ya göç edip etmediklerinin cevabı ancak 2010’lu yılların ortalarında Antik DNA araştırmalarının ilerlemesi ile cevaplandırılabildi. Şimdi biliyoruz ki yeni nesil antik DNA dizileme metotları ile eski insan kemiklerinden elde edilen çok az DNA’nın çoğaltılara analiz edilmesiyle eski toplumların göç yollarını izleyebilir, fiziki görünüşlerine dair, saç, göz, ten rengi gibi bilgi edinebilir, onların birbirleriyle bağlantısı, aile ve akrabalık ilişkileri gibi pek çok sorunun cevabını da öğrenebiliriz. 2015-2016’da Harvard Antik DNA Laboratuvarından bir grup bilim adamı Marmara Bölgesi’nde Orhangazi Ilıpınar, Menteşe ve Barcın höyüklerinde yaşayan insanlar ile Orta Avrupa’nın ilk çiftçileri arasında genetik bağ olduğunu saptadı ve sonuçlar Nature dergisinde yayımlandı. Dolayısıyla ilk kez sadece kültürün değil, insanın da bu bölgeden Avrupa’ya gitmiş olduğu ispatlandı. Yani bugün orta Avrupa’da mesela Almanya’da rastgele sokaktan birini çevirip DNA’sını analiz etseniz, 5 kişiden birinin Anadolu’nun bu ilk çiftçilerinin genlerini hala taşıyor olduğunu görürsünüz.”

Roodenberg’in 1980’li yıllarda başlayıp 2002’ye kadar sürdürdüğü çalışmaların sonucunda ortaya çıkardığı tezin de böylece bugün genetik yardımı ile kanıtlanmış olduğunu da ifade eden Alpaslan-Roodenberg, Marmara Bölgesi’ndeki kazılarda ele geçen ilk çiftçilerin kemiklerini inceleyip, analiz ettiğini ifade ederek, “2008’den beri Harvard ve Viyana Antik DNA laboratuvarları ile iş birliği içinde çalıştık ve bizzat her iki laboratuvarın bilimsel ekibinde resmi olarak yer aldım. 2014’ten itibaren Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerindeki bazı kazılardan Kültür Bakanlığı’nın ilgili yönergesi doğrultusunda alınan küçük kemik örnekleri ile Viyana ve Harvard Antik DNA laboratuvarlarında en son metotlarla analiz edilmesiyle alınan sonuçlar geçtiğimiz günlerde Science Dergisi’nin son sayısında yayımlandı. Aynı sayıda birbiriyle ilişkili üç makale halinde yayımlanan Türkiye merkezli bu çalışmadaki iki baş yazardan birisi de benim. Türkiye ve komşu ülkeleri ile Balkanlar’dan çoğu antropolog ve arkeolog olan 200’ün üzerinde yazarın katılımıyla yapılan bu çalışmada yalnızca Türkiye’den yaklaşık 35 müzeci ve akademisyen de yer aldı” diye konuştu.
Songül Alpaslan-Roodenberg söz konusu çalışmada Anadolu’nun Neolotik döneminden, Osmanlı’ya kadar olan döneminin antik genetik profilinin de ortaya koyulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bu çok önemli araştırmanın analiz sonuçları Anadolu’ya Neolitik dönemde iki göç olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca Hint- Avrupa dil ailesinin köklerini genetik olarak araştıran bu çalışmada bu dilin kökenlerinin steplerde ve Kafkasya’da olabileceğine dair işaretler vermekte. Enteresan bir bulgu ise Anadolu’da Tunç Çağı’na kadar olan sürede step kökeni olmamasıdır ki bu da Anadolu’nun kuzeyden gelebilecek göçlere neden açık olmadığı sorusunu da akla getirmektedir. Bu soruların cevabını da ancak yeni çalışmalar ve analizler net olarak verebilecektir. Çünkü Anadolu’da Tunç Çağı’nda Hititler var ve bu insanlar da Hint-Avrupa dil ailesine giren bir dil konuşuyordu. Bu nasıl oldu? Bunu yeni çalışmalar belirleyecektir.”

Anadolu Antik DNA projesi Urartuların kökeninin Anadolu ve Levant bölgesi olduğunu gösteriyor

Urartu, Anadolu ve Levant bölgesinden köken alıyor

Alpaslan-Roodenberg, tüm bu araştırma sonuçlarının yanı sıra bugüne kadar arkeologlarca da bilinen ancak genetik açıdan ilk kez kanıtlanan bir bulgunun ise Doğu Anadolu’da Van merkezli Urartu medeniyetinin, Levant ve Anadolu’dan köken aldığı olduğunu dile getirerek, “Van bölgesi örneklerinin analizi, Urartuların bölgedeki daha erken dönem toplumlarından geldiklerini ve Levant’tan köken aldıklarını ispatlarken, Urartu’nun bugünkü Ermenistan’daki uzantılarından da alınan örnekler ise onların yerel kökenli ve step kökenli olduklarını göstermiştir. Bu da birkaç yüzyıl hüküm sürmüş olan Urartu kültürünün, Van merkezli ve bölgedeki yaygın bir kültür olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda Urartu yöneticilerinin merkez kökenli olup, yani Urartu’nun kurucularının Levant ve Van bölgesi kökenli olduğunu, bu kültürün bugünün Ermenistan’daki uzantılarının ise oradaki bölge halkından ve steplerden köken aldığına önemle işaret eder. Bu sonuçlar Urartu’nun Ermenistan kökenli bir kültür olduğuna dair söylentileri de artık genetik açıdan doğrulamamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

“Anadolu Antik DNA” projesi sonuçlarının kaleme alındığı makalenin başyazarları Songül Alpaslan-Roodenberg’le birlikte Harvard Üniversitesi’nden Bilgisayar Mühendisi Genetikçi Dr. Losif Lazaridis ve ayrıca Viyana Üniversitesi Antropoloji Bölümü Başkanı Prof. Ron Pinhasi ve Harvard Laboratuvarı Başkanı Prof. David Reich de yardımcı yazar olarak geçiyor. 4 sorumlu yazar haricinde, 200’ün üzerinde antropolog, müzeci ve genetikçi de makaleye önemli katkılarda bulundu.

Kaynak DHA

Banner
Benzer Yazılar

Finlandiya’da arazi sahibinin dikkati Haçlı Seferi dönemi mezarlık ve bir kılıcın keşfedilmesini sağladı

16 Ekim 2023

16 Ekim 2023

Finlandiya’da eski bir belediye olan Salo Perttel’deki bir Orta Çağ taş kilisesinin yakınında Haçlı Seferi zamanından kalma büyük bir mezarlık...

Peru’daki anıtsal tapınakta zoomorfik tasvirli boyalı kumaşlara sarılmış mezarlar keşfedildi

11 Mart 2023

11 Mart 2023

Peru’nun Barranca şehri yakınlarındaki Cerro Colorado tepesinde yer alan anıtsal tapınak içinde üzerinde zoomorfik tasvirlerin yer aldığı boyalı kumaşlara sarılmış...

Kültepe’de bulunan 2000 yıllık Anisa Levhası, o dönemde Anadolu’da Yunanca konuşulduğunu gösteriyor

13 Nisan 2024

13 Nisan 2024

Asur ticaret koloni çağının en önemli karumu olan Kültepe/Kanesh de yapılan kazılarda bulunan 2000 yıllık meclis kararına sahip Anisa Levhası,...

Kendini demir halkalarla zincirleyen Bizans keşişe ait iskelet bulundu

5 Ocak 2023

5 Ocak 2023

Kudüs yakınlarında 2017 yılında gerçekleştirilen kazılar sırasında kendini demir halkalarla zincirleyen Bizans keşişe ait iskelet bulundu. Kilolarca ağırlıkta demir halkalarla...

Macaristan Gümrüğünde Yakalanan 412 Adet Tarihi Eser Türkiye’ye Getiriliyor

20 Şubat 2021

20 Şubat 2021

Kültür ve Turizm Bakanlığının, tarihi eser kaçakçılığıyla olan mücadelesi hız kesmeden devam ediyor. Ülkemizden yasadışı yollarla yurtdışına kaçırılan eserler için çalışmalar...

Perre Antik Kenti’nde 1000 Yıllık Mezar Bulundu!

1 Temmuz 2021

1 Temmuz 2021

Kommagene Kralığı’nın en önemli kentlerinden birisi olan Perre Antik Kenti’nde kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı çalışmalarını inceleyen Adıyaman Müze Müdürü...

Bulunan İskelet Vezüv’den Kaçanları Kurtarmaya Çalışan Subaya Ait Olabilir

11 Mayıs 2021

11 Mayıs 2021

2.000 yıl önce patlayan Vezüv Yanardağı birçok insanın ölümüne yol açmıştı. Patlamanın şiddeti ve Vezüv’ün çıkardığı lav ve küf bulutu...

Pompeii Kurbanları Volkanik Patlamanın Vücut Üzerindeki Etkisini Öğrenmede Yardımcı Oluyor

27 Mart 2021

27 Mart 2021

Dünyamız 5 milyar yaşında yaşlı bir gezegen olarak görülebilir. Ama dünyamız hala bir delikanlı gibi kıpır kıpır hareket halinde yerinde...

İznik’te mumyalanmış 3 iskelet bulundu

7 Ekim 2021

7 Ekim 2021

İznik’te devam eden kazılarda, M. S. 2’nci yüzyıla tarihlenen iki lahit ortaya çıkarıldı. Lahitlerden mumyalanmış iskeletler çıktı. İznik Hisardere Nekropolü...

Assos kazılarında 1300 yıllık bebek ayak izi

3 Eylül 2021

3 Eylül 2021

1300 yıl önce bir bebek ekmek pişirme fırını yapmak için hazırlanan pişmiş tuğlalara bastı. Bebek yeni yürüme döneminde olmalı ki...

İranlı çiftçilerin yaklaşık 3.000 yıl önce pirinç yetiştirdiğine dair kanıtlara ulaşıldı

18 Mayıs 2023

18 Mayıs 2023

İran’ın Mazandaran bölgesinde kazı yapan arkeologlar, İranlı çiftçilerin 3000 yıl önce pirinç yetiştirdiklerini ortaya çıkardı. Māzandarān, kuzeyde Hazar Denizi kıyısında...

Orkney Adası’na yapılan Tunç Çağı göçlerinin liderleri kadınlardı

8 Şubat 2022

8 Şubat 2022

Kuzey İskoçya’nın Orkney Adası’na, Avrupa’dan Tunç Çağı’nda başlayan göçlerin liderliğini kadınların yaptığına dair yeni kanıtlara ulaşıldı. İskoçya’nın kuzey kıyısında yer...

Vindolanda’da bulunan nadir bir Roma kornu ağızlığı

23 Eylül 2022

23 Eylül 2022

Hadrian Duvarı’nın hemen güneyinde, arkeologlar Vindolanda Roma kalesindeki antik subay evinin kalıntılarının altında son derece nadir bir Roma kornu ağızlığı...

Süpermarket inşaat alanında Roma taban mozaiği bulundu

18 Mart 2023

18 Mart 2023

Oxford Arkeolojisi arkeologlarından oluşan bir ekip, İngiltere’nin Buckinghamshire kentindeki Olney kasabasında kurulacak süpermarketin inşaat alanında Roma taban mozaiği keşfetti. Bir...

Hristiyanlık Öncesi İskandinav Dinine Yeni Yorum

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

Hristiyanlıktan önceki İskandinav dini hakkında yapılan araştırmalar İskandinav dininde düşünülenden çok fazla çeşitlilik olduğunu gösterdi. Stockholm Üniversitesinin yaptığı 10 yıllık...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]