Tarihçi ve arkeolog Luka Jelić 1897 gibi erken bir tarihte antik yerleşiminin Diocletianus Sarayı’nın inşasından önce Split bölgesinde var olduğu sonucuna varmış ve merkezinin, Solin’den Split Körfezi’ne giden yol boyunca, eski Manuš banliyösünde olduğuna inanıyordu. Tabula Peutigeriana’daki bu pozisyon Spalato olarak işaretlenmiştir. Jeliç, sonucunu Bulat ve Tara konakları ve Girometta bağlarının yakınındaki demiryolunun kazısı sırasında bulunan mimari ve mezarların ikinci veya üçüncü yüzyılın ikinci ve başındaki bulgulara dayandırdı.
Daha sonra yapılan araştırmalar, Solinska cesta’nın (bugün Ulica Domovinskog rata ve Livanjska’nın kuzey kesimi) her iki tarafında Manuš ve Dobri’de, 1. ve 4. yüzyıla tarihlenebilecek mimari kalıntılar ve mezarların bulunduğunu göstermiştir. Manuš’ta yapılan son araştırmada, geleneksel evlerin içinde, geç antik dönem binalarının temelleri ve duvarlarının alt kısımları bulundu, bu da Spalatum’un (Split şehri’nin) dağılımı ve kentsel düzeni hakkında yeni veriler verdi.
1954’te, Domovinskog rata Caddesi’ndeki Avusturya rezervuarının güneyinde, Duje Rendić-Miočević liderliğindeki arkeologlar, doğu tarafında yarım daire biçimli bir apsis ile karakteristik bir trapezoidal zemin planına sahip erken dönem Hıristiyan üç nefli bazilikanın bir parçasını buldular. Tomislav Marasović, tarihi kaynaklara dayanarak, 1185 yılında bir taşra kilisesi sinodunun düzenlendiği bir “ad bazilika pictas – boyalı bazilikalar üzerinde” bir alan olduğu sonucuna vardı ve bazilikaların kendilerini beşinci ve altıncı yüzyıllara tarihlendirdi.
Yirmi yıl önce, Anıtları Koruma Enstitüsü’nden arkeologlar, aynı yerde değerli kaymaktaşı levhalarla kaplı haç şeklinde bir yazı tipine sahip erken bir Hıristiyan vaftizhanesi buldular. Bununla birlikte, dik duvarlar içinde iç içe geçmiş üç duvarı olan eski bir yapının kalıntıları da bulunmuştur.
Araştırmacılar, bulguları eski bir odeonun (tiyatro) kalıntıları olarak yorumladılar ve taşınabilir bulgulara göre onu birinci veya ikinci yüzyıla tarihlendirdiler. Koruma Dairesi başkanı Dr. Radoslav Bužančić, yeni arkeolojik kazılara yedi yıl önce o bölgenin batısında, Domovinskog rata Caddesi’nin altında gerçekleştirdi. Daha sonra dairesel duvarların doğuya doğru devam ettiği belirlendi, bu nedenle Bužančić bunun bir tiyatro değil amfitiyatro olduğunu varsaydı.
Ancak, bu büyük antik yapının zemin planı, yaklaşık 25 metrekarelik 24 odaya yönelik bir sundurma ile çevrili otuz metre çapında dairesel bir avluya sahipti. Her cephenin ortasında bir giriş bulunan, 30 ila 70 metrekarelik 28 odanın daha kabul edilebileceği kare bir kat planı ile, bunun bir macellum – eski bir Roma kapalı pazarı olduğu düşünülmekte. Çünkü yapının 5-6 metreden daha yüksek olmadığı ve tek katlı olduğu görülmektedir.
Buluntular arasında ki tahıl ve para için bir ölçü kabı da bu düşünceleri onaylar niteliktedir. Bu pazar yerinin gösteriş olarak Diocletianus Sarayı’ndan geri kalmadığı kullanılan mermerlerin kalitesinden ve süsleme olarak kullanılan yaprak şeklindeki bronz kaplamalardan kolayca anlaşılıyor.
“Macellum” antik Yunan döneminde pazar yeri olarak kullanılan isimdir.
Split, Dünya Kültür Miras Listesi, UNESCO listesine (Diokletianus Sarayı yapımı: 3. yüzyıl sonu ile 4. yüzyıl başı) ile 1979’da girmiştir. Split (Solin) de doğan ve Roma’yı ilk defa 2 ye bölerek (doğu-batı) tetrarşi dönemini getiren Roma imparatoru Diocletianus sarayını, Split’te yaptırmıştır. Split Hırvatistan’ın Zagreb’ten sonra ikinci büyük şehridir.
https://www.total-croatia-news.com/lifestyle/47287-manus sitesinden çeviri yapılmıştır.