M. Ö. 685-645 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı II. Rusa tarafından inşa edilen sarayın fil ayaklarının çıkarılması için çalışmalar sürüyor.
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde Urartular dönemine ait 2300 rakımdaki Kef Kalesi’nde, Urartu Kralı II. Rusa tarafından yapılan sarayın bilimsel kazı çalışması devam ediliyor.
50 yıl aradan sonra tekrar başlanan kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni, Ahlat Müze Müdürü Mikail Ercek’in başkanlığında, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşkun’un bilimsel danışmanlığında yürütülüyor.
Süphan Dağı eteğinde Van Gölü’ne hakim tepede inşa edilen Kef Kalesi kazılarında üzerinde çivi yazısı olan taş ve seramik parçaları bulundu.
Doç. Dr. İsmail Coşkun, AA muhabirine, kalenin içindeki sarayın salon bölümünden başladıklarını belirterek çalışmalar hakkında şöyle konuştu:
“Bu bölümde yaptığımız ilk kazılarda önemli buluntular elde ettik. Çivi yazılı taş bir belge ile yine çivi yazılı seramik belge bulduk. Kazılarımız, milattan önce 685-645 yılları arasında hüküm süren Urartu’nun önemli krallarından II. Rusa döneminde inşa edilen sarayın salon bölümünde yapılıyor. Bu saray milattan önce 7. yüzyılın ilk yarısına tarihleniyor. Kalenin, büyük bir yangın geçirdiğini çalışmalarda ortaya çıkardık. Buradaki devasa fil ayaklarını (kolonlar) tekrar ortaya çıkarmak ve turizme katkı sağlamak için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.”
“Sarayda 30 oda tespit edilmiş”
Urartu Kralı II. Rusa’nın imar faaliyetlerine önem verdiğini ve buradaki taş cinsini genellikle kazılarda görmediklerini aktaran Coşkun, kralın getirttiği andezit taşlarından sadece salon bölümü yaptırmadığını aynı zamanda sur inşasında da bu taşlardan faydalandığını dile getirdi.
Yangından sonra kullanılmayan sarayda büyük bir yağmanın yaşandığını belirten Coşkun, şunları kaydetti:
“Yaptığımız çalışmalarda en azından o dönemden kalan diğer buluntuları bulmak ve fil ayaklarını tekrar kaldırmak istiyoruz. Burası 2650 yıllık bir kale. II. Rusa’nın en zengin olduğu dönemde yaptırılan kalelerden biri. Sarayda önceki kazılarda 30 oda tespit edilmiş ancak en az 100 oda olduğunu değerlendiriyoruz. Diğer odaları gelecek yıl kazmayı planlıyoruz. Bu yıl fil ayaklarının bazı kısımlarını ayağa kaldırarak etrafını açacağız. Bu çalışmalarla hem Urartular dönemine hem de Adilcevaz arkeolojisine katkı sunmayı istiyoruz. Yapı ve içindeki buluntularla ilgili fazla bilgimiz yok. Urartu ve bölge arkeolojisiyle ilgili yeni bilgiler ortaya çıkaracağız.”