2007 yılında Gökçeada’daki tarihi kiliselerden çalınan ikonalar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından bugün Troya Müzesi’nde Fener Rum Patriği Bartholomeos’a teslim edildi.
Gökçeada Dereköy Panayiya Kimisis Kilisesi’nin de aralarında olduğu dini yapılardan 2007 yılında çalınan ikonoların Fener Rum Patriği Bartholomeos’a teslim edilmesi sırasında, Mehmet Nuri Ersoy, 2019’da Fener Rum Patriği Bartholomeos ile Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bir araya geldiklerini hatırlatarak, “İstanbul Çarşamba Mehmet Ağa Camii’nden çalınan, 16’ncı yüzyıl Osmanlı çini sanatının nadide bir örneği olan Ayet-el Kürsi işlemeli panomuzun, İngiltere’den ülkemize iadesinin mutluluğunu bizlerle paylaşmışlardı. Aynı mutluluğu bugün de bu özel eserleri, kiliselerle yeniden buluşması için Sayın Patrik’e takdim ederken yaşıyoruz. Ben de bu eserlerimizi bölge halkımıza yeniden kazandırmanın en güzel yolunun, ait oldukları kiliselerde korunması olduğu düşüncesindeyim.” diye konuştu.
Türkiye’deki kültür varlıklarının devlet malı niteliğinde olduğuna dikkati çeken Bakan Ersoy, bunları çalmanın, izinsiz bulundurmanın, bulmak için kazı yapmanın ve hatta tesadüfen bulup haber vermemenin hapis cezasıyla yaptırıma bağlanmış suçlardan sayıldığını bildirdi.
Yurt dışına kültür varlığı çıkarmanın 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası gerektiğine değinen Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
“Şunu gururla söylemeliyim ki; Osmanlı İmparatorluğu döneminde yürürlüğe girmiş ilk yasal düzenlemelerden tutun da bugün yürürlükte olan mevzuatımıza kadar uzanan süreçte, kültür varlıkları hiçbir zaman din, dil, ırk gibi ayrımlara maruz bırakılmamıştır. Ülkemizde kültür varlıkları ait oldukları dönem, işlev ve üretim amaçları gözetilmeden hassasiyetle korunmakta, her bir parça yasalarımızın güvencesi altında titiz bir şekilde muhafaza edilmektedir. Dilerim ki herkes medeniyetimizin bu hoşgörü ikliminden feyzalsın, kültür varlıklarının barış, dostluk, kardeşlik ve diyalog unsuru olduğunu anlasın. Bugün burada bizlere katılan bütün misafirlerimize, attıkları adımlar ve aldıkları kararlarla bu mutluluğu bizlere yaşatan Eceabat İlçe Jandarma Komutanlığımıza, Gökçeada Cumhuriyet Başsavcılığımıza, Gökçeada Asliye Ceza Mahkememize, eserleri layıkıyla korumuş olan ev sahibimiz Troya Müzesine ve kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi alanında gayret gösteren çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
Sümela’da Pazar Günü Yapılacak Ayini Bartholomeos Yönetecek
Bartholomeos da kendileri için çok önemli ve güzel olan bugünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un hassasiyeti ve hoşgörüsüne borçlu olduklarını vurguladı.
Bakan Ersoy’a son derece müteşekkir olduklarını anlatan Bartholomeos, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İkonalar, dinimizce kutsal emanetler sayılır. Tabii ki tahtaya veya boyalara tapmıyoruz. İkonaların üzerindeki şahısların, azizlerin, azizelerin, özellikle Mesih İsa ve Meryem Ana’nın önünde dualarımızı yapıyoruz ve ikonaları muhafaza eden kiliselerimiz, en önemli ibadet yerlerimizdir. Bu kiliselerde dualarımız için kullandığımız tasvirlere, ikonalara büyük bir önem addediyoruz ve elimizden herhangi bir şekilde alındığı, çalındığı zaman büyük üzüntü duyuyoruz. Emniyet mensupları sayesinde adadaki kiliselerimizden çalınan bu 12 ikonanın bize iade edilmesi çok önemli bir olaydır. Sayın Bakanımıza ve emniyet mensuplarına, Patrikhanemiz, Gökçeada ve Bozcaada Metropolitliğimizce, cemaatimiz, şahsım adına en samimi şükranlarımızı ifade ediyorum.”
Patrik Bartholomeos, Bakan Ersoy’un Türkiye’nin kültür mirasına her defasında sahip çıktığını ispat ettiğini belirtti.
Bakan Ersoy’un bu hassasiyetinin, kültürel mirasa karşı tutumunun takdire şayan olduğunu aktaran Bartholomeos, şu ifadeleri kullandı:
“Nitekim son zamanlarda çok tarihi değeri olan ve biz Hristiyanlar için büyük tarihi ve dini önemi olan Sümela Manastırı’nın onarımında oynadıkları çok kıymetli rolü biliyoruz ve çok takdir ediyoruz. Her zaman gazetelerde, medyada bu haberleri aldığımızda seviniyoruz, büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki pazar günü Meryem Ana’nın göğe çıkışını kutlayacağız. Sümela Manastırı’nda ilgili makamların izniyle tekrar ayin yapma şansına nail olacağım. Ben, 2010 senesinden başlamak üzere 2015’e kadar 6 defa oradaki ayini yönettim. 2010-2011 senelerinde Rusya’dan, Ukrayna’dan gelen din adamlarıyla bu ayinleri yönettik. Ondan sonra restorasyon çalışmaları başladı, 5-6 sene ara verildi. Geçen sene bize verilen izinle yine ayinleri tekrarladık ve bu sene şahsen gidip bu ayini yöneteceğim. Bildiğim kadarıyla aldığım haberlere göre, yurt dışından önemli bir katkı olacaktır. Gelen turist ve mümin sayısı büyük olacaktır.”