Dünyamız üzerinde eski olan yüzlerce şey var bunlardan biri de insanların kazanma tutkusu. Kazanma tutkusunun olduğu bir yerde hilenin de olması gayet doğal bir olgu gibi.
Hilenin gelişiminin, insan varlığıyla beraber geliştiğini gördüğümüze şaşmıyoruz. Ne de olsa yarışmacıları motive eden konuşmalarda söylenen ilk şey ikinciyi kimsenin hatırlamayacağıdır… Ve insanoğlu kazanmak için her şeyi yapabilir!
Araştırmacılar yakın zamanda eski bir güreş maçının düzeltildiğini gösteren bir Yunan belgesini deşifre ettiler. MS. 267 yılından kalma belge, Mısır’da çok prestijli bir turnuvanın finaline ulaşan iki genç arasında yapılan bir sözleşmedir. Bu, antik dünyada bulunan ilk şike kanıtıdır.
Sözleşmede, Nicantinous adlı bir güreşçinin babası, maçı satması şartıyla oğlunun rakibi Demetrius’a rüşvet vermeyi kabul eder. Sözleşme şunları şart koşmaktadır:
“… Çocuk [güreşçiler] için yarışırken üç kez düşüp boyun eğmesi” ve karşılığında “eski madeni paradan üç bin sekiz yüz gümüş drahmi…” alacaktı.
Eski güreşte karmaşık kurallar yoktu. Rakibinizi 3 kez yere atmayı becerebilirseniz kazanmış olacaktınız. Demetrius görünüşe göre oldukça kurnaz bir adamdı, kontratta ayrıca hakemler bir şekilde maçın düzeltildiğini anlasa bile parayı alacağına dair bir madde içeriyordu. Ayrıca, eğer Demetrius oyunu bir şekilde kazanırsa, “eski madalyonun üç gümüş yeteneğini herhangi bir gecikme veya yaratıcı argüman olmaksızın yanlış yaptığın için [aynı] oğluma ceza olarak ödemek zorundasın” diyen başka bir madde daha vardı.
Bu çocuklar, Mısır’ın Antinopolis kentinde dini bir festivalle birlikte düzenlenen önemli bir bölgesel oyun dizisi olan 138. Büyük Antinoeia’nın son güreş maçında mücadele ediyorlardı.
Antinoeia festivali ve oyunları, İmparator Hadrian’ın ölen erkek sevgilisi Antinous’u onurlandıran etkinliklerdi. Antinous Nil’de boğulmuştu (Muhtemelen kasıtlı olarak öldürülmüştü) ve Kral Hadrian onun onuruna Antinopolis kasabası kurdurdu.Sadece adına bir şehir kurulmakla da kalmadı, aynı zamanda bir tür tanrı statüsü aldı ve Roma İmparatorluğu boyunca heykelleri bulundu. Kral Hadrian onu gerçekten çok sevmiş olmalı.
Araştırmacılar yarışmalarda kazanmak için önde gelen asillerin hatta şehirlerin bile rüşvet vermeye hazır olduklarını doğruluyorlar. Çünkü birinci bütün onuru ve ünü de kazanmış oluyordu.
Ama sözleşmenin asıl ilginç kısmı yasadışı olduğunu bildiğiniz bir durum için neden bir sözleşme imzalarsınız? Taraflardan biri sözünü yerine getirmezse bile bu durumu mahkemeye götürmek her iki taraf içinde imkansız bir durum olurdu.
Antik çağda özellikle atletizm yarışmalarında rüşvet olayları oldukça yaygınlaşmıştı. Oyunlar arttıkça mali ödüllerde artmıştı. Bir çok şehir kendi yarışmacısı kazandığı zaman ona ölünceye kadar bir emekli maaşı bağlamaktan çekinmemişlerdi. Kazanmak içinde her yolu denemişlerdir. Neticede yarışlar her şehir için onur kaynağıydı.