Orta Doğu’nun en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük’te 2024 yılı kazı sezonu başladı.
Höyük, 460 metre uzunluğunda ve 370 metre genişliğinde, biri 22 metre, diğeri 37 metre olmak üzere iki yükseltiden oluşmakta olup, Kilis Ovası üzerinde hakim konumdadır.
Fırat Vadisi, Amik Ovası, Anadolu Platosu ve Kuzey Suriye gibi önemli ulaşım hatları üzerinde bulunması nedeniyle tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Anadolu, Suriye ve Mezopotamya kültürlerinin kesiştiği bir merkez olan höyükteki kazı çalışmaları, Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin başkanlığında 35 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en uzun soluklu kazı projesinin 1988 yılında başladığını belirten Prof. Dr. Atilla Engin, “Özellikle höyüğün kuzeybatı kesiminde bugüne kadar yaptığımız kazı çalışmaları, Oylum Höyük’ün Tunç Çağı’nda önemli bir yönetim merkezi olduğuna dair hiçbir şüpheye yer bırakmamıştır. Özellikle, biri Orta Tunç Çağı sarayı olan MÖ 2. binyıla kadar uzanan anıtsal mimari yapılar, MÖ 3.900-3.800 yıllarında inşa edilmiştir. Bunun dışında çeşitli çivi yazılı belgeler, Hitit hükümdarlarına ait mühür ve mühür baskıları, Hitit tabletleri buranın bir şehir devletinin merkezi olduğunu göstermektedir. Epigrafik buluntular, yazılı belgeler ve bölgenin yerel adı olan Oylum Höyük, Hitit kaynaklarında Tunç Çağı’nda Nuhaşeh ülkesinin başkenti ya da en önemli şehri olan Kuilzila olabileceğini düşündürmektedir.”
Oylum Höyük’ün bir sınır noktası olduğunu hatırlatan Engin, “Bereketli Kilis Ovası, Anadolu platosunun yükseltilerinin bittiği ve ovaların başladığı bir sınır noktasıdır. Bu bereketli coğrafyada güçlü bir şehir devleti olarak Kilis’e ve Kilis’in güneyindeki Suriye topraklarına hakim olan büyük bir siyasi otoriteye işaret etmektedir.”
Kapak Fotoğrafı: AA
