3 May 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Geçmiş Nesil DNA’larımız Kanseri Yenmemiz İçin Çözüm Olabilir

Geçmiş nesillerden DNA’mızdaki aktarılmış öğeler, basit bir enfeksiyon gibi kanser hücrelerini öldürmek için güçlü bir bağışıklık tepkisi geliştirebilir.

Bu çalışma, Prenses Margaret Kıdemli Bilim Adamı Dr. De Carvalho’nun viral taklit olarak bilinen önceki çığır açan keşfine dayanıyor; kanser hücrelerinin enfekte olmuş gibi davranmasına neden olma yeteneği, bağışıklık sistemini bir enfeksiyon gibi kanserle savaşmak için harekete geçirir.

Kelime anlamı olarak viral virüs yayılması anlamına gelmektedir. Viral taklit ise kanser hücerelerinin basit bir virüs gibi davranmasıdır.
Dr. Daniel De Carvalho ve ekibi, genomumuzda gömülü olan sessiz antik DNA öğelerini belirlediler ve “yeniden aktive edildiğinde” bu bağışıklık tepkisini başlatabilir. Daha da önemlisi, kanser hücreleri tarafından hayatta kalmak için bunun olmasını önlemek için kullanılan anahtar bir enzimi keşfettiler.

Bu enzim Enzim ADAR1 olarak bilinir ve kanser hücrelerinin bağışıklık sistemine sinyal göndermesini engelleme görevi görür. Toronto Üniversitesi Tıbbi Biyofizik Doçenti Dr. De Carvalho, bu enzimi inhibe ederek, kanser hücrelerinin viral taklidi tetikleyen yeni ilaç tedavilerine daha duyarlı olduklarını keşfetti.

Dr. De Carvalho yaptığı açıklamada:

“İnsanlar, milyonlarca yıllık evrim boyunca DNA’mızda bir dizi ‘sessiz’ tekrar eden unsurlar edindiler, ancak bunların neden veya hangi amaca hizmet ettikleri belirsizdi. ‘Genom arkeologları’ olarak, bu ‘DNA kalıntılarının’ işlevini belirlemek için yola çıktık ve doğru koşullar altında yeniden etkinleştirilebileceklerini ve bağışıklık sistemimizi uyarabileceklerini bulduk. ” dedi.

Dr. De Carvalho, “Bu bulgular yeni bir kanser tedavileri alanı açıyor” diyor. “Bu bize, kanserle savaşmak için bu eski tekrarlayan DNA unsurlarından yararlanma fırsatı veriyor.”

Dr. De Carvalho’nun ilk keşfinde, epigenetik ilaçların bu tekrarlayan DNA elementlerini yeniden aktive ettiği ve viral enfeksiyon sonrasında da gözlemlenen moleküler bir model olan çift sarmallı RNA üretimine yol açtığı gösterilmiştir.

Bu “viral taklit”, spesifik olarak kanser hücrelerine yönelik antiviral bir tepkiye yol açar. Bu son araştırmada, Dr. De Carvalho’nun laboratuvarı, belirli antik tekrarlayan DNA unsurlarını SINE’ler (Kısa Serpiştirilmiş Nükleer Elementler) olarak tanımladı. Bu SINE’ler genellikle genomumuzda sessizce uzanır ve konakçı üzerinde çok az etkiye sahiptir.

Bununla birlikte, yeni epigenetik ilaçlarla aktive edilirse, bu SINES çift sarmallı RNA (enfeksiyon belirteci) üretir ve sonuçta hücreler tarafından doğuştan gelen bir bağışıklık tepkisini tetiklemek için kullanılabilir.

Dr. De Carvalho bu yanıtı “kansere karşı kullanılabilecek eski bir hançere” benzetiyor.

Kanser hücreleri yıllarca uykuda kalabilir

Ancak kanser hücreleri kurnazdır ve eski DNA dizilerinin aktive olduğu koşullar altında bile bağışıklık sistemi tarafından tespit edilmekten kaçınmak için evrimleşmiştir.

Dr. De Carvalho, antik DNA tarafından üretilen çift sarmallı RNA’yı bozma işlevi gören ADAR1 enziminden daha fazlasını yaparak kanser hücrelerinin geri döndüğünü keşfetti. Bu şekilde ADAR1, kanser hücrelerinin bağışıklık sistemini harekete geçirmesini engeller.

Dr. Carvalho ve ekibi, ADAR1’in kanser hücrelerinden silinmesinin, onları antiviral yanıtı indükleyen epigenetik ilaçlara karşı oldukça savunmasız hale getirdiğini göstermeye devam etti.

Dr. De Carvalho, “ADAR1 aktivitesi enzimatik olduğu için, çalışmalarımız genomumuzdaki bu ‘eski silahlardan’ yararlanabilen tamamen yeni bir ilaç sınıfı için ilaç geliştirme çabaları için heyecan verici yeni bir hedef sağlıyor,” diye açıklıyor.

https://www.news-medical.net/news/20201022/Ancient-elements-in-human-DNA-can-activate-powerful-immune-response-to-kill-cancer-cells.aspx sitesinden çeviri yapılmıştır.

 

Banner
Benzer Yazılar

Harput Kalesi’nde 2800 Yıllık Haldi Tapınağı Bulundu

19 Nisan 2021

19 Nisan 2021

Elazığ’da bulunan tarihi Harput kalesi’nde Urartu krallığına ait bir “açık hava tapınağı” bulundu. Urartular için dağlar her zaman çok önemli...

Arkeologlar Antik Trakya Kenti Perperikon’da yeni bir tapınak ortaya çıkardılar

17 Ağustos 2022

17 Ağustos 2022

Arkeologlar, Antik Trakya Kenti Perperikon saray tapınak alanının sadece on metre uzaklığında başka bir tapınak keşfettiler. Tapınak keşfini ekip başkanı...

Karkamış Mühür Evi Buluntuları Geç Hitit Dönemine Işık Tutacak

29 Ekim 2021

29 Ekim 2021

Anadolu Geç Hitit krallıklarından Karkamış Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan mühür evi Geç Hitit dönemine ait yeni bilgilere ulaşılmasını sağlayacak. Geçtiğimiz...

Antik Yunan metinlerinin çözümlenmesinde yapay zeka kullanılıyor

10 Mart 2022

10 Mart 2022

Yakın zamanda dilbilimcilerin işlerini oldukça kolaylaştıracak yapay zeka teknolojisi Ithaca ile Antik Yunan metinlerinin çözümlenmesi başlıyor. Oxford Üniversitesi Klasik Bilimler...

Depremde Anadolu’nun ilk camilerinden biri olan Habib-i Neccar Camisi yıkıldı

11 Şubat 2023

11 Şubat 2023

Anadolu’da inşa edilen ilk camilerden biri olan Antakya Habib-i Neccar Camisi, Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki depremin ardından yıkıldı. 14 asırlık...

Rusya’nın Suzdal bölgesinde nadir bulunan bir hazine ortaya çıkarıldı

15 Ağustos 2021

15 Ağustos 2021

Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü Rusya’nın Suzdal bölgesinde nadir görülen bir hazine buldular. Suzdal Opolye’nin daha önce keşfedilmemiş alanlarından birinde...

Maya takviminin en eski kanıtı keşfedildi

14 Nisan 2022

14 Nisan 2022

Dünya’nın sonunun 2012 yılında geleceğine dair kehanet ile uzun yıllar gündemden düşmeyen Maya takviminin en eski kanıtı Guetamala’da keşfedildi. Guatemala’daki...

Mısır’da, şimdiye kadar görülmemiş antik dini ritüeli barındıran bir tapınak keşfedildi

7 Ekim 2022

7 Ekim 2022

Mısır’daki Arap Çölü’ndeki bir Greko-Romen limanı olan Berenike sahasında kazı yapan arkeologlar, şimdiye kadar görülmemiş antik dini ritüeli barındıran bir...

Bangkok’un Batısında 3000 Yıllık Balina İskeleti Bulundu

26 Kasım 2020

26 Kasım 2020

Bangkok’un batısındaki Samut Sakhon’da 3000 yıldan daha uzun bir süre önce bu denizlerde yüzmüş olduğu düşünülen bir balina iskeleti bulundu....

Hz. İsa’nın çocukluğunun geçtiği evin kalıntılarına ulaşıldı

24 Kasım 2020

24 Kasım 2020

Nasıralı İsa olarak da bilinen Hristiyan toplumunun peygamberi Hz. İsa’nın çocukluğunun geçtiği evin kalıntılarına ulaşıldığı iddiası Reading Üniversitesi’nden Profesör Ken...

İran’ın kuzeydoğusunda tesadüfen ortaya çıkarılan Orta Çağ yeraltı tünelleri

2 Ekim 2022

2 Ekim 2022

İran’ın kuzeydoğusundaki Shahr-e Belqeys (Belqeys Şehri) yakınlarındaki rutin bir yol inşaatı projesinde çalışan işçiler Orta Çağ yeraltı tünelleri keşfetti. Shahr-e...

Dünya Arkeoloji Günü Kutlu Olsun!

17 Ekim 2020

17 Ekim 2020

Arkeoloji, Türkçe’ye yanlışlıkla da olsa kazı bilim olarak çevrilmiş bilim dalıdır. Halbuki kazı çalışmaları arkeolojinin sadece alt dallarından biridir. Arkeoloji...

Dünyanın en eski darphanesi Çin’de Keşfedildi

8 Ağustos 2021

8 Ağustos 2021

Çin’de Sarı Nehir yakınında bulunan antik Guanzhuang kentinin kazılarında dünyanın en eski darphanesi keşfedildi. Darphanenin bulunduğu Guanzhuang, M. Ö. 800...

I.Bulgar İmparatorluğu’nun Başkenti Pliska’nın Üçüncü Uydu Kenti, Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı Kazıları Sırasında Bulundu

15 Ekim 2020

15 Ekim 2020

Türk Akımı doğalgaz boru hattının yapımı için başlatılan kurtarma kazıları şaşırtıcı bir keşifle sonuçlandı. MS. 680 ve 893 yılları arasında...

Assos Antik Kenti kazılarında 2 bin 200 yıllık Roma Çeşmesi’nin kalıntılarına ulaşıldı

15 Ağustos 2022

15 Ağustos 2022

Geçtiğimiz yıl (2021) Ayvacık Kaymakamlığı’nın kaya ıslahı çalışmaları ihalesi, valiliğin 500 gün kapatma kararı ve sonrasında ıslah çalışmaları sırasında yaşan...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]