Pedda Rushikonda sahilinde, sakin bir Cuma akşamı, dalgaların sürüklediği sıra dışı bir keşif yaşandı: Yüzyıllar öncesine ait, granitten oyulmuş bir Lord Vishnu heykeli. Kırık ve gövdesinden ayrılmış halde bulunan bu antik eser, yerel halkı şaşkına çevirirken, tarihini aydınlatmak isteyen arkeologların da ilgisini çekti.
Yaklaşık 95 cm yüksekliğindeki heykel, bir kolu kırık halde iki parça olarak bulundu. Heykeli ilk fark eden, akşam yürüyüşü yaparken sahilde bulunan Rushikonda sakini Dipali Naidu oldu. Heykelin önemini fark eden Naidu, hemen yetkililere haber verdi ve heykel, Andhra Pradesh Eyalet Arkeoloji ve Müzeler Departmanı tarafından kurtarıldı.
Departman Yardımcı Direktörü R. Phalguna Rao, heykelin 13. veya 14. yüzyıla ait olabileceğini tahmin ediyor, ancak Kuzey Andhra Pradesh’ten gelmesinin pek olası olmadığını belirtiyor. Rao, “O dönemde bu bölgedeki heykellerin çoğu kondalit taşlarından yapılıyordu, ancak bu heykel granitten yapılmış” dedi.

Heykelin, Tirumala Tirupati Devasthanams (TTD) tarafından tanınan 24 ilahi formdan biri olan Lord Vishnu’nun Janardana avatarını tasvir ettiği belirlendi. Hinduizm’de evrenin koruyucusu ve kollayıcısı olarak kabul edilen Lord Vishnu, dharma (doğruluk) ilkelerini somutlaştırır ve kozmik düzeni yeniden sağlamak için dünyaya müdahale eden yardımsever bir figür olarak tasvir edilir. “Janardana” adı, Sanskritçe’de insanları veya canlıları ifade eden “Jana” ve acıyı gidermek veya hafifletmek anlamına gelen “Ardana” kelimelerinden türetilmiştir. Vishnu’nun bu formu, insanlığın koruyucusu rolünü simgeler ve yaşamı koruma ve besleme taahhüdünü vurgular.
Heykelin kırık kolu, bir zamanlar yaratılışın ilkel sesini ve doğruluğa çağrıyı temsil eden Hindu ikonografisinde önemli bir sembol olan bir shankha (deniz kabuğu) tutuyordu. Arkeologlar, heykelin bir zamanlar bir tapınağı süslemiş olabileceğine ve hasarlı tanrı heykelleri için yaygın bir uygulama olan Bengal Körfezi’ne batırılmış olabileceğine inanıyorlar.
Cumartesi akşamı, heykel halkın ziyaretine açılmak üzere Visakha Müzesi’ndeki arkeoloji bölümüne taşındı. Bay Rao, “Heykelin zaman ve gelgitler boyunca yaptığı yolculuk gerçekten büyüleyici,” diyerek heykelin tarihi önemini vurguladı.
Kapak fotoğrafı: KR DEEPAK