İspanya’nın Salamanca şehrinde 16. yüzyıldan kalma bir İspanyol katedralinde oyulmuş bir “astronot” var.
Yanlış okumadınız! Katedral Nueva olarak bilinen bu katedralin giriş cephesinde, miğfer takan bir astronot gibi görünen tuhaf ve modern bir figür bulunuyor.
İnternette dolaşan bu resim, birisinin kolayca duraklamasına ve hatta eski uzaylıların geçerliliği konusundaki konumlarını yeniden düşünmesine neden olabilir.
Özelliklede 1968 yılında yazılmış olan “Tanrıların Arabaları” isimli ünlü yazar Erich von Däniken’in kitabını okumuş olanları büyük bir heyecana sürükleyebilir. Yazar bu kitabında Nazca Geogliflerinden, Mısır piramitlerine kadar bir çok harika eserin uzaylıların yardımlarıyla yapılmış olduğunu insanların zaten geniş olan hayal dünyasına sokmayı bşarmıştı. Kitabın başarısı zaten ortada. İnsanlar gizemlerden hoşlanıyor.
Bununla birlikte, tüpler ve botlarla tamamlanan bu uzay giysisi, uzayda bir adamın neyle donatılacağının doğru bir tasvirini gösteriyor. Ve resim kurgu ya da uydurma değil.
Katedral Nueva veya ‘Yeni Katedral’, Avrupa şehirlerindeki birçok kilisede olduğu gibi hiç de yeni değil. 1513’te başlayan ve 1755 Lizbon depremi de dahil olmak üzere çeşitli olaylarla kesintiye uğrayan bir inşaat projesi.
Salamanca Katedrali aslında birbirine bağlı iki kilisedir, biri 12-13. yüzyıllara, daha yenisi ise 16. yüzyıla kadar uzanır.
İnternette dolaşan ve tuhaf iddialarda bulunan çoğu resimde olduğu gibi, Katedral Nueva’daki oymanın arkasında daha derin bir hikaye var ve hiçbir şekilde uzaylıları içermiyor.
Aslında asma yapraklarının üzerinde süzülür gibi duran astronot 12 ve 16 yüzyıllarda değil yakın bir tarihte 1992 yılında bir restorasyon sırasında eklenmiş.
Katedral Nueva‘nın inşaatının 1513’te, ünlü Kraliçe Isabella ile evli olan Kral Ferdinand’ın emriyle başladığı doğru olsa da, projenin tamamlandığı sırada böyle bir oyma yoktu.
Projede çalışmaktan sorumlu olan sanatçılardan Jeronimo Garcia, işe kişisel bir dokunuş katmaya karar verdi ve çalışmasına modern olan iki heykele yer vermeye karar verdi. Tabii ki bu yetkili otoriteninde onayı ile oldu.
Bir astronotun seçilmesinin nedeni, insanlığın en büyük başarılarından birinin uzay uçuşu ve Ay’a iniş yapmak olduğu 20. yüzyılın sembolü olmasıydı.
Hepsi bu kadar da değil, çünkü sanatçı dondurma yiyen bir ejderha, vaşak, boğa, leylek, tavşan ve kerevit figürü içeren yenilikleride Katedralin duvarlarına yerleştirdi.
Eski astronotlar teorisi gibi kavramlara bakmak kesinlikle eğlenceli olabilir, hatta heyecan vericidir, ancak çoğu zaman, uzaylıların bir zamanlar Dünya’yı dolaştığı ve insanlara katedrallere heykellerini oymaları için ilham verdiği fikrinden çok daha makul açıklamalar vardır.