10 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iadesi mümkün mü?

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Türkiye ziyareti sırasında İbrani tarihinin en önemli yazıtlarından biri olan Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iade edilmesini istediği iddiası gündeme geldi.

İsrail’de yayın yapan Zman Yisrael gazetesi, Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iadesini gündeme taşıyarak tartışmaları alevlendirdi.

Zman Yisrael, 2600 yıllık Siloa Yazıtı’nın İsrail’e verileceğini bir İsrailli yetkilinin sözlerine dayandırarak haberleştirdi. Bu haber hakkında Türk yetkilileri herhangi bir açıklama da bulunmadı.

Siloa Yazıtı, İsrail’e iadesi mümkün görünmüyor

1880 yılında Kudüs yakınlarında bulunup İstanbul Müze-i Hümayun’a (İstanbul Arkeoloji Müzeleri) getirilen Siloa Yazıtı, Yahudi tarihi açısından çok önemli bir belge…

Fenike alfabesi ile yazılan İbranice yazıt, geçmiş yıllarda da İsrail’e iade edilmesi gündeme gelmişti.

Bu kadar öneme haiz Siloa Yazıtı İsrail’e iade edilebilir mi?

Kültürel varlıkların doğdu yerde bulunması, sergilenmesi ilkesine göre hareket edilmeli midir?

Siloa Yazıtı

Ömer Erbil, Siloa yazıtı devlet malı, verilmesi namümkün! başlığında yazdığı makale de şu bilgilere yer verdi.

İsrail eserle ilgili neden bu kadar ısrarcı? Siloa Yazıtı ne anlatıyor? Bu eser biz de çalıntı mı? Öncelikle bu eser 1880 yılında o dönem Kudüs Osmanlı toprağıyken bulundu. Dönemin İmparatorluk müzesi olan Müze-i Hümayun yani İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne getirildi. Kudüs’te Aynı-Silvan çeşmesi suyunun, kayadan çıktığı yerde yapılan yer altı kanalının içinde bulunmuştu. 2700 yıllık olduğu tahmin ediliyor. Fenike alfabesi ile yazılmış en eski İbrani yazısı olan bu yazıt, kanalın çıkış noktasına yakın, sol taraftaki kayaya yazılmıştı. Yazıt değişik uzunlukta altı satırdan meydana geliyor. Bu yazıtta, tünelin yapılışı ve işçilerin nasıl çalıştığı anlatılıyordu. Tevrat’ta söz edilen Kral Hizkiya’nın başından geçenleri ve Yahudilerin Kudüs’le tarihi bağlarını kanıtladığı için İsrail bu yazıtın peşini bırakmıyor.

DEVLET MALI NİTELİĞİNDE

Eser çalıntı olmaması ve ülkemiz de İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde koruma altında olması, 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Yasası kapsamında bulunması ve adı geçen kanunun 5. Maddesine göre devlet malı niteliğinde olması nedeniyle başka bir ülkeye verilmesi mümkün görünmüyor. 2863 sayılı yasanın 32. Maddesi, kültür varlıklarının sergileme maksadı dışında ülkemiz dışına çıkarılmasını yasaklıyor. Bu maddeye muhalefet ise 68.madde’de beş yıl ile on iki yıl hapis cezası ve beş bin gün adli para cezasıyla hükme bağlanmış. İşte bu bağlayıcı yasalar varken bir eserin başka bir ülkeye devri namümkün.

ESER İSTANBUL’A GELDİĞİNDE İSRAİL DİYE BİR DEVLET YOKTU

Üstelik Türkiye elindeki çalıntı eserleri mutlaka köken ülkelere iade ediyor. Irak, Suriye gibi ülkelere eserleri şartsız verildi. Yakın zamanda Uluslararası kaçakçı Aydın Dikmen’in deposunda yakalanan Peru kökenli eserler için de Peru ile iş birliği başlatıldı. İsrail Devletinin kurulmasından onlarca yıl önce kendi toprağında bulduğu ve devlet malı olan eserin iadesinin yasal zemini yok. Bu yaygarayı koparanlar tamamen İsrail tarafı.

Siloa Yazıtı neden bahsediyor

MÖ 7’nci yüzyılda Yahuda Krallığı’nı kuşatan Asur Kralı Sanherib’in şehre su kaynağını keseceğini düşünen Kral Hizkiya, kente su taşınması için bir tünel inşa etmeye karar verir.

Tünel inşasının her iki tarafından çalışan işçiler karşılaşmaya az kaldıklarını seslerini duyunca anlamışlar ve kaynağa “Siloam” adını vererek kavuştukları noktaya bu yazıtı koymuşlardır.

Yazıt 6 satırdan oluşmaktadır.

“1. satır:…kazısı; kazı nasıl yapıldı; daha….

  1. satır: Kazmalar anı doğrultuda ve birbirine karşı idiler. Kanalın açılmasına üç arşın kala sesler işitildi.
  2. satır: Bu sesler karşılıklı olarak birbirine bağıranların sesi idi. Çünkü orada kuzey ve güneyinden açılan tünel birleşiyordu. Ve o gün
  3. satır: Kanal açılmış oldu. Tünelin açılması ile her iki tarafta ki işçiler ve kazmaları karşılaştılar.
  4. satır: Sular kaynaktan bin arşın uzaklıktaki havuza aktı ve
  5. satır: İşçilerin başları üstündeki kayanın yüksekliği yüz endaze idi.”
Banner
Benzer Yazılar

Van’da Moğol İlhanlı Hükümdarı Hülagü Han’ın yazlık sarayının kalıntılarına ulaşıldı

7 Temmuz 2022

7 Temmuz 2022

Türk ve Moğolistanlı bilim insanlarından oluşan arkeoloji çalışma ekibi, Van’ın Çaldıran ilçesinde 1260’lı yıllarda Moğol İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han’ın...

Van’da Demir Çağı’na ait insan kemikleri bulundu

17 Kasım 2021

17 Kasım 2021

Van Gölü kıyısında insan kemikleri, çanak çömlek ve seramik parçaları bulundu. İlk izlenim buluntuların Demir Çağı dönemine ait olduğu yönünde…...

Araştırmacılar, ilk Neandertal ailesine ulaşmayı başardı.

19 Ekim 2022

19 Ekim 2022

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü‘nden araştırmacılar tarafından yönetilen uluslararası bir ekip, Sibirya’daki uzak bir Neandertal topluluğundan on üç bireyin genomunu...

Dünyanın En Büyük Piramidi Meksika’daki Bir Tepenin İçinde Gizlidir

2 Kasım 2022

2 Kasım 2022

Dünyanın en büyük ve en yüksek piramitleri inanılmaz tasarım, mühendislik ve inşaat yetenekleridir. Giza’nın Büyük Piramidi, piramitler hakkında konuşurken genellikle...

Türkiye’de Arkeoloji Eğitimi Veren Üniversiteler

24 Kasım 2020

24 Kasım 2020

Kazı bilimi olarak da tanımlanan arkeoloji, “arkhaios” yani eski ve “logos” bilim kelimelerinin birleşmesi ile türetilmiştir. Eskinin bilimi olarak da...

Orkney’de 5.500 yıllık mezarda iki gizemli taş

2 Eylül 2021

2 Eylül 2021

Orkney’de arkeologlar, 5.500 yıllık bir mezarda iki gizemli taş top keşfettiler. Arkeologlar, Sanday, Tresness’te, İskoçya’nın en eski anıtlarından biri olduğu...

Van’da 2800 yıllık bir Urartu tapınağı ve çivi yazılı iki yazıt bulundu

25 Ekim 2023

25 Ekim 2023

Van’ın Muradiye ilçesinde bulunan Körzüt Kalesi’nde devam eden kurtarma kazılarında 2800 yıllık bir Urartu tapınağı keşfedildi. Tapınakla birlikte çivi yazılı...

9.000 Yıllık Kadın Avcı Cenazesi Tarih Öncesi Kadın Erkek Rollerini Yeniden Sorgulatıyor

5 Kasım 2020

5 Kasım 2020

Antropolojideki geleneksel düşünce, tarih öncesi avcılığın erkeklerin yiyecek toplama işinin de kadınların görevi olduğunu söyler. Yeni yapılan bir araştırma bunun...

Çin’in Büyük Kanal Sergisi Pekin’de Açılıyor

4 Kasım 2020

4 Kasım 2020

Çin’in Kuzeyinde Pekin’den güneyinde Zhejiang Eyaletine kadar uzanan Büyük Kanal, insan eliyle yapılmış dünyadaki en uzun ve en eski yapay...

Prehistorik Megalitik Mezarda 5000 Yıllık Nadir Kristal Hançer Bulundu

24 Ocak 2021

24 Ocak 2021

İnsan evladı, ölüm sonrası hayatı sorgulamaya başladığı zamandan beri, gömme tekniklerine ayrı bir önem vermiştir. Yerleşik hayatla birlikte, ölülerin sonraki...

Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Konya’nın Karatay ilçesinde bulunan Savatra Antik Kenti kazı sahasında Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu. Anadolu’da 1071 Malazgirt...

İsviçre’de yol çalışmasında 8.500 yıllık mezarlar bulundu

30 Ekim 2021

30 Ekim 2021

İsviçre’nin Pully kasabasında devam eden yol çalışmaları sırasında yaklaşık M. Ö. 6500 ila M. Ö. 5500 yıllarına tarihlendirilen sekiz mezar...

Arkeologlar, Charles Dickens’a ilham verdiği düşünülen 200 yıllık bakımevini ortaya çıkarıyor

16 Kasım 2023

16 Kasım 2023

Londra Arkeoloji Müzesi’nden (MOLA) arkeologlar, Charles Dickens’a ilham verdiği düşünülen 200 yıllık bir Londra bakımevini ortaya çıkarıyorlar. Charles Dickens, Viktorya...

Yeni Stadyum İnşaatı Öncesi 3000 Yıllık Tunç Çağı Yerleşimi Ortaya Çıkarıldı

30 Temmuz 2025

30 Temmuz 2025

Almanya’nın Saksonya-Anhalt eyaletinde, Wolmirstedt kasabasında yapılması planlanan milyonlarca euroluk yeni spor stadyumu inşaatı öncesinde arkeologlar, Geç Tunç Çağı’na ait geniş...

Safranbolu Tarihi Mezarlığı’nda Kaçak Kazı Yapılıyor İddiası

29 Eylül 2021

29 Eylül 2021

Safranbolu Tarihi Mezarlığı’nda kaçak kazı yapıldığına dair iddialar sonrasında Kastamonu Müzesi yetkilileri alanda incelemeler yapmaya başladı. Karabük’ün Safranbolu ilçesinde defin...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]