12 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Orta Çağ Avrupası savaş atları şaşırtıcı büyüklüğe sahipti

Orta Çağ Avrupası krallıklarının savaşlarda kullandığı atların heybetli görünüşe sahip olduğu düşünülür. Güçlü yapılı atlar uzun boylu ve yerden oldukça yüksek olarak tasvir edilir.

Ama gerçekte durum böyle miydi?

Yeni bir araştırmaya göre, devasa ve güçlü atların aslında sadece bir midilli büyüklüğünden fazla olmadığını ortaya çıkardı.

Orta Çağ Avrupası'nda at

Orta Çağ Avrupası atların büyüklüğü ortalama 14.2 el (takriben 142 cm) uzunluğunda bir midilli kadardı.

Uzmanlar, MS 300 ve MS 1650 yılları arasında toplanan en büyük İngiliz at kemiklerini inceledi.

International Journal of Osteoarchaeology dergisinde yer alan araştırma popüler filmlerde görülen devasa atların sadece hayal ürünü olduğu, 14. yüzyıllarda kraliyet damızlık atların bile 16 ve hatta 15 elli atlardan oluştuğunu ortaya çıkardı.

Araştırma yazarları, bu atların bile Orta Çağ insanları tarafından çok büyük olarak görülebileceğini gösterdiklerini belirtiyorlar.

Exeter Üniversitesi‘nden araştırmacı Helene Benkert şunları söyledi: “Arkeolojik kayıtlarda savaş atlarını güvenle tanımlamak için ne boyut ne de uzuv kemiğinin sağlamlığı tek başına yeterli değildir. Tarihi kayıtlar bir savaş atını tanımlayan belirli kriterleri vermez; Orta Çağ boyunca, farklı zamanlarda, değişen savaş taktikleri ve kültürel tercihlere yanıt olarak farklı at biçimlerinin istenmesi daha olasıdır.”

Orta Çağ Avrupası atların şaşırtıcı boyları

Kaydedilen en uzun Norman atı, Wiltshire’daki Trowbridge Kalesi’nde bulundu ve yaklaşık 15 el (1.50 m) olduğu tahmin ediliyor, bu da küçük modern hafif binici atların boyutuna benzer. Yüksek ortaçağ dönemi (MS 1200-1350) atların ilk ortaya çıkışının yaklaşık 16 el olduğunu görür, ancak Orta Çağ sonrası döneme (MS 1500-1650) kadar, atların ortalama boyunun önemli ölçüde büyüdüğü ve nihayet günümüz at boyuna yaklaştığı görülmektedir.

Exeter Üniversitesi’nden Profesör Alan Outram şunları söyledi: ” Atlar, o dönem için nispeten büyük olabilirdi, ancak bugün eşdeğer işlevler için beklediğimizden çok daha küçüktü.”

Projenin baş araştırmacısı Profesör Oliver Creighton, “Savaş atı, hem aristokrat kimliğin gelişimi ile yakından ilişkili bir statü sembolü hem de onun için ünlü bir savaş silahı olarak Orta Çağ İngiliz toplumu ve kültürünü anlamamızın merkezinde yer alıyor.”

Kaynak phys.org

Banner
Benzer Yazılar

Tatarlı Höyük’te, Orta Tunç Çağı’na ait, tabanı sıvalı bir yapı ortaya çıkarıldı

9 Kasım 2024

9 Kasım 2024

Arkeologlar, Adana’nın Ceyhan ilçesindeki Tatarlı Höyük’te Orta Çağ’dan kalma sıvalı zemine sahip bir yapı ortaya çıkardı. Tatarlı Höyük, Neolitik dönemden...

Suudi Arabistan’da Keşfedilen Neolitik Döneme Ait Kaya Oyma Tapınak ve Yazıtlar

7 Ağustos 2022

7 Ağustos 2022

Suudi Miras Komisyonu tarafından yönetilen bir projede, çok uluslu bir arkeolog ekibi, en son teknolojileri kullanarak Al-Faw bölgesinde Neolitik Döneme...

Dünya’nın ikonik mimari harikaları nasıl görünüyordu?

16 Ocak 2022

16 Ocak 2022

Dünya’nın ikonik mimari harikaları Parthenon, Güneş Piramidi, Largo Arjantin Tapınağı, Knossos Sarayı ve Luksor Tapınağı gibi anıtların ilk günlerindeki ihtişamlı hallerini...

Tarih öncesi insanlar mezar taşı yerine kaya kristalleri kullandılar

16 Ağustos 2022

16 Ağustos 2022

İnsan, kaybettiği yakınlarını toprağa verdikten sonra mezar yerinin kaybolmaması için işaretler koyar. Her kültürde farklı sembol ve materyalin kullanıldığı mezar...

Viking Ailesi Yeni DNA Teknolojisi Kullanılarak Tanımlandı

11 Haziran 2021

11 Haziran 2021

Araştırmacılar, yeni DNA teknolojisi sayesinde Danimarka ve İngiltere’de keşfedilen iki Viking kalıntısı arasındaki bağlantıyı doğrulayabildiler. Araştırmacılar, biri 2005 yılında Otterup,...

Çin’in Henan Eyaletinde 5000 Yıllık Saray Keşfedildi

13 Ocak 2021

13 Ocak 2021

Çin’in Henan Eyaletinde 5000 yıllık antik bir saray keşfedildi. Antik saray Çin’in eski medeniyetine tanıklık ettiği düşünülen Shuanghuaishu bölgesinde bulundu....

Side Antik Kenti tapınaklar ile anılacak

10 Haziran 2022

10 Haziran 2022

Geçtiğimiz yıl Side Antik Kenti’nde kaçak yapıların yıkılması ile başlayan arkeolojik kazı çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. Kasım ayında...

Güney Afrika’da 130.000 yıllık vatoz kum heykeli dünyanın en eski hayvan sanatı olabilir

4 Nisan 2024

4 Nisan 2024

Araştırmacılar, Cape Town’dan yaklaşık 205 mil (330 kilometre) uzaklıkta, Still Bay’in doğusunda ilk bakışta simetrik bir kaya gibi görünen bir...

Kayıp Atlantis Kıtası Ege Denizi’nde Olabilir mi?

21 Aralık 2020

21 Aralık 2020

Gizemini koruyan efsanevi iki kayıpk ıtası Atlantis ve Mu için lokalizasyon çalışmaları devam ediyor. Kayıp kıta Atlantis‘in, günümüz Yunan adalarından...

Mısırlı Arkeolog Hawass, Luksor’da Bulunan Şehrin Önceden Keşfedildiğini Yalanladı

11 Nisan 2021

11 Nisan 2021

Mısırlı Arkeolog Zahi Hawass Luksor eyaletinde bulunan 3000 yıllık şehrin önceden bulunduğuna dair sosyal medyada dolaşan paylaşımları reddetti. Arkeolog Zahi...

M. Ö. 5 bin yılında süt üreticiliği Kafkasya topluluklarında görülüyor

3 Mayıs 2022

3 Mayıs 2022

Yeni bir çalışma, peynir, tereyağı, yoğurt, kaymak gibi süt ürünlerinin Kafkasya topluluklarında M. Ö. 5 bin yıllarında tüketildiğini gösterdi. Neolitik...

Ömür Harmanşah, “7 bin yıllık buğday safsatadan ibaret”

3 Haziran 2022

3 Haziran 2022

Asur Ticaret Koloni Çağı’nın en önemli yerleşimlerinden biri olan Kültepe yine “7 bin yıllık buğday yeşerdi” haberleri ile sosyal medya...

Bilecik Arkeoloji Çalıştayı düzenleniyor

12 Aralık 2022

12 Aralık 2022

Bilecik Belediyesi, Şeyh Edebali Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde Bilecik arkeoloji çalıştayı düzenleniyor. Geçen yıl Bilecik Belediyesi katkılarıyla...

Arkeolojik buluntu Çin çay kültürünün MÖ 400’e kadar izlenmesini sağladı

7 Şubat 2022

7 Şubat 2022

Doğu Çin’in Shandong Eyaleti’ndeki Shandong Üniversitesi’nden bir arkeoloji ekibinin elde ettiği arkeolojik buluntu, yaklaşık 2.400 yıl öncesine dayanan dünyada bilinen...

Maya Vazosu Üzerindeki Hiyeroglif Yazısının Çözülme Hikayesi

26 Mart 2021

26 Mart 2021

Uygarlık tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen yazının geçmişi 5 bin yıla dayanmaktadır. İnsan ağzından çıkardığı arbitrer (karışık) sesleri, duvarlara, taşlara,...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]