7 Şubat 2021 Maraş’a “Kahraman” unvanı verilmesinin 48. yıldönümü… Maraş‘a, işgalci Fransız birliklerine karşı gösterdiği üstün başarılı savunmalarından dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 7 Şubat 1973 tarihinde “Kahraman” unvanı verilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu, 1. Dünya Savaşı sonrası içinde yer aldığı İttifak Devletleri’nin yenilmesi ile toprakları 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi ile İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmişti. Kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı her yönüyle işgal devletlerinin postalları ile ezilmeye başlamıştı. İngilizler, Boğazlar bölgesi ile Doğu Karadeniz, Kerkük ve Musul üzerinde hakimiyet kurmaya çalışırken, İtalyanlar Antalya ve Konya çevresinde konuşlanmışlardı. İngilizlerin desteğini alan Yunan birlikleri de 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkarma yapmış ve Batı Anadolu’nun içlerine kadar ilerlemeye başlamışlardı. Doğu Anadolu ise, Ermeni milislerinin çıkardığı kargaşa ile uğraşmakta idi.
7 Şubat 1973 tarihinde “Kahraman” unvanını alacak olan Maraş ve “Gazi” unvanı alacak Antep, Fransız birlikleri ve destekledikleri Ermeni birlikleri tarafından işgal edilmişti.
Maraş halkı, Fransızların işgaline karşı kayıtsız kalmamış ve 21 Ocak 1920’de işgalci Fransız askerlerine karşı bir direniş başlatmıştır. Direniş, 12 Şubat 1920 tarihinde işgalin ortadan kalkması ile sonuçlanmıştır.
Direniş Sütçü İmam Olayı ile Başlar
Fransız askerleri, Maraş’ı işgal ettiklerinde pervasız hareketleri ile dikkat çekmekteydiler. Milli ve dini kutsallara karşı saygısızca hareketler sergiliyorlardı. Bu saygısızlıklar toplumu patlamaya hazır bir bombaya dönüştürmüş; bombanın fitili de 31 Ekim 1919’da cereyan eden Sütçü İmam Olayı ile ateşlenmiştir.
Ermeni-Fransız Lejyon askerlerinin Uzunoluk Hamamı’ndan çıkan peçeli Türk kadınlarına yönelik yakışıksız hareketler yaptıkları, kadınların peçelerine el uzatıldığı haberleri yayılınca Maraş halkı, Ermeni-Fransız askerlerine saldırmaya başlamışlardır. Çıkan olaylarda, Çakmakçı Sait açılan ateşle yaralanır ancak yarasının ağır olmasından dolayı şehit olur. Sütçü İmam ise, bir Ermeni lejyonerini öldürünce kısa süreli bir çatışma yaşanır. Sütçü İmam kaçar, ve bulunamaz. Sütçü İmam’ın attığı kurşun Maraş’ın işgal hareketini başlatmış olur.
Maraş İşgalden Kurtuluyor “Bayrak Olayı”
Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanı için 27 Kasım 1919’da Agop Hırlakyan’ın evinde balo düzenlenir. Baloda, Fransız Komutanın dansa davet ettiği Ermeni kızı “Sizinle dans etmekten mazurum. Çünkü kendimi esarette hissediyorum. Kalede Türk Bayrağı dalgalandığı sürece, sizinle dans edemem” diyerek teklifini kabul etmez. Bunun üzerine kaledeki Türk Bayrağı indirilir.
Maraş Kalesi’ndeki Türk Bayrağı’nın indirilmesi bardağı taşıran son damla olur. Ulu Cami İmamı Rıdvan Hoca’nın Cuma namazı hutbesinde “Müslümanlar, bir beldede Cuma namazı kılmak için o beldenin hür olması gerekir. Eğer beldede hürriyet yoksa, orada İslam sancağı dalgalanmıyorsa, namaz kılmak caiz değildir.” demesiyle, Maraş halkı Fransızlara karşı görülmemiş bir inançla, ellerine geçirdikleri, kazma, kürek, orak ile harekete geçerler. Kaledeki Fransız askerlerini etkisiz hâle getirip yeniden Türk bayrağını dikerler. Başlatılan hareket burada bitmez ve tam 72 gün boyunca şehrin her yanında devam eden çatışmalar yaşanır. Meydana gelen en büyük çarpışma Türkoğlu Savunması’dır. Maraş Halkı’nın başlattığı çatışmalara daha fazla karşı koyamayan Fransızlar şehri 11 Şubat 1920’de boşaltır.