2 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Taş Devri Avcılarının Şaşırtan Dengeleri

Leeds Beckett Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, tarih öncesi avcılar tarafından toplanan taş nesnelerin hayvanları avlamak için silah atmak kadar etkili olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılar Güney Afrika’da bulunan 55 adet top şeklindeki taş nesneyi analiz ettiler. Tenis topu büyüklüğünde ama daha ağır olan bu taşların amacı anlaşılamamıştı.
Leeds Beckett’de algı, eylem ve somut biliş uzmanı olan Dr Andrew Wilson liderliğindeki araştırmacılar, Wyoming Üniversitesi’nden Doçent Doktor Qin Zhu, Liverpool Üniversitesi’nden Profesör Lawrence Barham ve Profesör Ian Stanistreet ve Profesör Geoffrey Bingham ile birlikte bu taşların işlevlerini açıklamak üzere yola çıktılar.

Araştırmacılar bu taşların avcılıkta kullanılıp kullanılmadığını öğrenmek istiyorlardı ama sonuç daha şaşırtıcıydı. Taşlar avcılıkta kullanılmıştı ama bundan daha önemlisi küresel kayaların çoğunun fırlatılacak kadar hafif olmakla birlikte hasar verecek kadar ağır olması arasında mükemmel bir denge olduğunu buldular.

Bu mükemmel dengeyi oluşturan atalarımızın doğru taşları ve nesneleri seçmede metodik bir zihinle çalıştıklarını göstermekte.

Dr. Wilson ayrıca insan vücudunun bu süreçte atma konusunda iyi olucak durumda evrimleştiğini öne sürüyor.

Dr Andrew Wilson açıklamasında : “Diğer hayvanların ara sıra nesneleri fırlattığı bilinmesine rağmen, hiçbiri eğitimli bir insanın ulaşabileceği hız, doğruluk ve mesafelere erişemez. İnsanlar, hem anatomik hem de psikolojik olarak fırlatma konusunda benzersiz bir şekilde uzmanlaşmıştır. Fırlatma, Evrimsel geçmişimizdeki hayati rol, hem av avlamamıza hem de leşleri temizlemek için diğer etoburlarla rekabet etmemize olanak tanır. Uzaktan ava zarar verme veya öldürme yeteneği, sadece mevcut yiyecek çeşitliliğini genişletmekle kalmaz, aynı zamanda yakın çatışma riskini de azaltır.”

Bu yuvarlak taşların işlevi artık biliniyor!

Sonraki evrelerde mızrak atma konusunda atalarımızın gösterdiği başarı taş atma becerisinden gelişmiştir. Mızrak geliştirmeden önce, kayalar sahip olduğumuz en iyi aletti. Benzersiz fırlatma yeteneğimiz, insanlara dünyaya hükmetmek için genetik avantaj sağlayan şeyin bir parçasıdır.

Bu çalışma, modern insanların nesnelerin fırlatma olanaklarını nasıl algıladıkları, Ocaklar Mağarası’nda bulunan taşların matematiksel bir analizini sağlamak ve bu nesneleri fırlatma için mermi olarak değerlendirmek için araştırmalar yapıyor.

Araştırmacılar, maksimum mesafe ve dolayısıyla maksimum hız ve hasar atma için yeterliliklerin algılanması (bir nesne veya çevre üzerinde bir eylem olasılığı) üzerine yapılan araştırmayı kullanarak, bir uzman tarafından fırlatıldığında küremsilerin maruz kalacağı mermi hareketlerini simüle ettiler. Bu simülasyonlar daha sonra bu mermilerin impala gibi orta büyüklükteki bir av hayvanına zarar verme olasılığını tahmin etmek için kullanıldı. Araştırmacılar, analiz edilen taşların% 81’inin 25 metreye kadar mesafelerde önemli hasar vermiş olabileceğini buldu.

Daha fazlasını okumak isterseniz: https://www.sciencedaily.com/releases/2016/08/160810090205.htm

Banner
Benzer Yazılar

Binlerce yıllık diş taşı Paleolitik insanın Paleo diyeti yapmadığını gösteriyor

27 Ekim 2022

27 Ekim 2022

Paleolitik Dönem araştırmalarında elde edilen verilere bakıldığında insanların tek yönlü beslenmeyi seçtiği görülür. Özellikle, mağaralarda ele geçen kemik ve taştan...

Toniná Site Museum Kısaca Tanıyalım

8 Aralık 2020

8 Aralık 2020

Dünya üzerinde irili ufaklı birçok müze vardır. İçinde barındırdığı tarihi değerler ile başı çeken belli başlı kült müzeler her dönemin...

Kırk Yıldır Devam Eden Zominthos Minos Sarayı Kazısı Tamamlanmak Üzere

1 Ocak 2022

1 Ocak 2022

Girit adasının Kaz Dağı eteklerinde yer alan bölgenin ilk ve tek Minos sarayının yaklaşık 40 yıl süren kazıları tamamlanma aşamasına...

Silla Prensesine Ait 1500 Yıllık Takılar Göz Kamaştırdı

12 Aralık 2020

12 Aralık 2020

Arkeologlar, Güney Kore’nin Kuzey Gyeongsang Eyaletindeki Gyeongju kentinde gömülü bir Silla Prensesinin mezarında yüzlerce mezar eşyası keşfettiler. Silla, MÖ 57’de...

Arkeologlar, 2.000 yıllık yerleşim kazısı sırasında gladyatörlerin vücut kıllarını sökmek için kullandığı cımbızları ortaya çıkardılar

31 Mayıs 2023

31 Mayıs 2023

Roma Britanyası’nın en büyük yerleşim yerlerinden biri olan Shropshire’daki Wroxeter City’deki 2000 yıllık yerleşim yerinin kazı sırasında gladyatörlerin koltuk altı...

Yapay Zeka Filologların Kil Tabletler Üzerindeki Çalışmasına Yardımcı Olacak

5 Kasım 2020

5 Kasım 2020

Yazıyı bulan Sümerliler ilk yazı örneklerini, bizlere fırınlanmış kil tabletler aracılığıyla ulaştırdılar. İlk başta, ticaret için kullanılan yazı zamanla edebiyat,...

İsviçre’de bir Tunç Çağı yerleşimi keşfedildi

18 Şubat 2024

18 Şubat 2024

Bern Kantonu Arkeoloji Servisi, Heimberg’deki bir inşaat projesi öncesinde 2023 sonbaharında bir kurtarma kazısı gerçekleştirdi. Kazı çalışması beklenen bir Roma...

Yeni çalışma, 3.600 yıllık Nebra Gök Diski’nin antik sırlarını açığa çıkarıyor

4 Aralık 2024

4 Aralık 2024

1999’da Almanya’da keşfedilen Nebra Gök Diski (Nebra Sky Disc), evrenin bilinen en eski tasviridir. UNESCO’nun “yirminci yüzyılın en önemli arkeolojik...

Simferopol yakınlarında bir İskit höyüğü keşfedildi

5 Mayıs 2022

5 Mayıs 2022

Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü arkeologları, Kırım Piedmont’ta yaptıkları keşif gezisinde M. Ö. 4. yüzyıla ait bir mezar höyüğü keşfettiler....

Polonya’daki en eski bakır ürünü bir balta keşfedildi

30 Mart 2024

30 Mart 2024

Polonya’nın Hrubieszów bölgesindeki Horodło belediyesinde MÖ 4. ila 3. binyıla ait Trypillia kültürüyle özdeşleşmiş bir bakır balta bulundu. Hrubieszów bölgesinde...

Göbeklitepe üzerindeki sır perdesini aralayacak yeni buluntulara ulaşıldı

26 Ekim 2022

26 Ekim 2022

Neolitik Çağ’ın başlangıç tarihini değiştirecek Göbeklitepe kazılarında bu yıl yerleşik düzene ait yeni buluntulara ulaşıldı. Kazılarda ortaya çıkarılan günlük kullanım...

Tavşanlı Höyük’te 3 bin 300 yıllık eşsiz mühür ve Miken benzeri kılıç keşfedildi

18 Temmuz 2022

18 Temmuz 2022

8 bin yıllık geçmişe sahip olan Tavşanlı Höyük’te devam eden kazılarda 3 bin 300 yıllık eşsiz mühür ve Miken dönemi...

500 yıllık tarihi Surp Sargis Ermeni Kilisesi restore edilecek

6 Şubat 2022

6 Şubat 2022

Diyarbakır’da 16. yüzyılda inşa edilen, cemaati olmadığı için harap durumda bulunan Surp Sargis Ermeni Kilisesi restore edilecek. Diyarbakır’ın merkez Sur...

Moğol İmparatorluğu’nun başkenti Karakurum’un haritası yeniden çizildi

4 Kasım 2021

4 Kasım 2021

Cengiz Han’ın, Orta Asya’da göçebe bozkır kabilelerini Moğol çatısı altında birleştirerek kurduğu, Pasifik Okyanusu’ndan Hazar Denizi ve Karadeniz’in kuzeyine kadar...

İran’da 3.000 Yıllık Kurşunsuz Göz Kalemi Formülü Keşfedildi: Demir Çağı’ndan Kozmetik Devrimi

19 Temmuz 2025

19 Temmuz 2025

İran’ın kuzeybatısında yapılan arkeolojik kazılarda, kurşun içermeyen ve tamamen doğal minerallerle hazırlanmış 3.000 yıllık göz kalemi formülü bulundu. Bu keşif,...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]