Karadeniz ile Azak Denizi arasında kalan Taman yarımadasında devam eden kazılarda Tanrıça Afrodit rahibesi olduğu düşünülen bir genç kıza ait mezar ortaya çıkarıldı.
Rus arkeologlarının kazdığı Phanagoria’da bulunan mezarda ölü hediyesi gümüş küpe ve yüzüklerin yanı sıra Afrodit’i ve on zodyak işaretini (Kova ve Terazi hariç) tasvir eden gümüş bir madalyon da ele geçti.
Afrodit madalyonu, Aslan burcu için bir aslan, Boğa için bir boğa ve Akrep için bir akrep de dahil olmak üzere zodyak işaretlerine karşılık gelen 10 kabartmalı sembolle çevrilidir. Ancak burçlar Kova ve Terazi burçlarının sembolleri eksik ve araştırmacılar nedenini bilmiyorlar.
Madalyon Afrodit’in kabartmalı başını, omuzlarını ve ellerini göstermektedir. Diğer çağdaş ikonografik tasvirlere dayanmaktadır.
Bazı bilim insanları, buluntuların mezarın sahibi genç kızın Afrodit’in rahibesi olması için yeterli kanıt taşımadığını düşünürken bazı bilim insanları da ölü hediyelerin özellikle de madalyonun genç kızın rahibe olduğunu kabul etmeye yeterli olacağını savunuyor.
Kazılara katılan Rusya Bilimler Akademisi’nden arkeolog Nikolay Sudarev, “Bu madalyonla gömülen kadına ‘rahibe’ demiyorum. Ancak mezar ve hediyeleri “Afrodit kültüyle bağlantılı” gibi görünüyor” dedi.
Yunan dünyasındaki Zodyak işaretlerinin en eski tasvirlerinden biri olduğunu ifade eden Sudarev, Afrodit madalyonu, Ptolemaios Mısır’ından getirilmiş olabileceğini söyledi.
Bulgular, Phanagoria’nın antik Yunan kenti olduğunu gösteriyor
Kazılara destek veren Volnoe Delo Vakfı’nın sözcüsü, “Bu buluntular, Phanagoria’nın eski bir Yunan kolonisi olduğunun ve sakinlerinin en azından M. S. 1. yüzyıla kadar Olimpiyat tanrılarına ibadet ettiklerinin ve astrolojiye inanmış olabileceklerinin bir başka kanıtıdır” diye konuştu.
Bir koloni şehri Phanagoria
Miletli tarihçi Hecataeus’a göre, Phanagoria, M.Ö. altıncı yüzyılda, M.Ö. 540 yıllarında Pers kralı Büyük Kiros tarafından yağmalandıktan sonra Anadolu kıyısında bir antik şehir olan Teos’tan gelenler tarafından kuruldu.
Phanagoria, Karadeniz’in kuzeydoğu bölgesinde, eski Yunanlılar tarafından Kimmer Boğazı olarak bilinen, adını Kimmerler’in “sığır geçidi” anlamına gelen bir kelimeden alan diğer Yunan koloni şehirlerinin yakınında bulunuyordu.
Taman kazılarında arkeologlar ayrıca, bölgede M. S. dördüncü ve altıncı yüzyıllar arasında gömülü bir savaşçının mezarını Pers etkisine işaret eden büyük bir demir kılıcı ile birlikte buldular.