Bulgar arkeologlar Kapitan Petko Voyvoda’nın Topolovgrad köyündeki Traklı bir savaşçının mezarının bulunduğu yerde yaptıkları kazılar sırasında, altın takılar da dahil olmak üzere değerli ve eşsiz arkeolojik eserleri ortaya çıkardı.
Keşif, Topolovgrad Belediyesi tarafından sosyal medya hesabı Facebook’ta duyuruldu.
Açıklamada Traklı süvarinin yanında çok sayıda silah, bir göğüs zırhı, bir altın kolye, bir altın diadem, bir altın yüzük, altın elementlerle süslenmiş bir bıçak ve yarı değerli taşlar bulunduğu belirtildi. Süvarinin yanına gömülü bir at da bulundu, bu da savaşçının zengin bir aileden gelen bir süvari olması gerektiğini gösteriyor.
Daniela Agre liderliğindeki arkeologlar, bazı buluntuların Bulgaristan’da şimdiye kadar keşfedilenler arasında benzersiz olduğunu söylüyorlar. Bulgular sadece Bulgaristan için değil, Avrupa için de değerlidir.
MS 1. yüzyılın başlarından kalma Roma birliklerinden Trakyalı bir savaşçının mezarını ve eşsiz eserleri kazıların ikinci gününde bulundu.
Açıklama da “Mezarda bu savaşçının tüm savaş ekipmanları var. Roma döneminde çok nadir görülen çok ilginç bir örgülü göğüs zırhı var. Değerli taşlarla süslü, o dönemden beri Trakya’da rastlamadığımız motiflere sahip, saplı, sıra dışı bir av bıçağı, bu aşamada ülkemizde eşi benzeri olmayan bir altın kolyeye sahip” bilgisi verildi.
Av bıçağının sapı değerli taşlarla süslenmişti ve altın bantlardan biri av köpeklerini tasvir ediyordu.
Altın süs eşyalarını, onları korumak ve tüm gereksinimleri karşılamak için özel bir odanın inşa edildiği Topolovgrad’daki müzeye taşınacakları hafta sonuna kadar tüm ihtişamıyla görebilecek. Ancak o zamana kadar, site polis tarafından günün her saati korunacak.
Traklı savaşçılar, klasik dünyanın en ünlü hafif piyade askerleriydi. Taşıdıkları peltast kalkanları nedeniyle Trak peltastları olarak biliniyorlardı. Pelta hilal şeklindeydi, keçi veya koyun derisiyle kaplı hasırdan yapıldı ve merkezi bir tutamak ile taşındı.
Trak peltastları, bıçaklar (bu hafif birlikler yakın dövüşte çok savunmasız oldukları için kendilerini savunmak için) ve çeşitli türlerde kılıçlar veya mızraklar da dahil olmak üzere çok daha büyük bir panoya sahipti ve böylece onlara çok çeşitli dövüş oluşumları açtı.
MÖ dördüncü yüzyıldan itibaren, peltastlar Yunan ordularının ayrılmaz bir parçası haline geldi ve Traklılar, İskender’in MÖ 326’da Jhelum Savaşı’nda Asya’ya götürdüğü ordunun bir parçasını oluşturdu.
Kapak fotoğrafı: Topolovgrad Municipality /Facebook
